Gazeteci Hakan Aygün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Cumhur İttifakı ile alakalı yeni sırrını açıkladı. Aygün Bahçeli’nin sırrını yazısının en sonuna sakladı… AKP ile MHP’nin yeni seçim kanunu öneriyi Meclis’ten geçti. Gazeteci Hakan Aygün, Cumhur İttifakı’nın geleceği ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçim planı ile alakalı Turktime’daki yazısında ilgi çeken iddialarda bulundu. Devlet Bahçeli’nin Cumhur İttifakı ile alakalı yeni sırrını aktaran Aygün Bahçeli’nin sırrını yazısının en sonuna sakladı… İşte Hakan Aygün’ün yazısının tamamı: Quo vadis, ”Nereye gidiyorsun?” manasına gelen Latince bir deyiştir. Filmi 8 oskar kazanan, çok ünlü bir Romandır… Bugün bu deyişi Bahçeli amacıyla kullanmak istiyorum… Quo Vadis Bahçeli? Gerçekten nereye gidiyorsunuz sayın Bahçeli? Meraklar içerisindeyim… Görünmekte olan Erdoğan adaylıkta tereddüt ediyor… Belki anketler yüzünden, belki de verimlilik düzeyi var… Nereden mi anlıyorum? Adaylığını belli edecek tek laf etmiyor… Külliyeye gidenler, ağzını yokluyor… Ama ser verip, sır vermiyor… Tuhaf bir ruh durumunda !… Erdoğan’ın net aday olduğunu tek bir şahıstan çok net duyuyoruz… MHP lideri Bahçeli’den… Belki ”temenni”, belki ”dolmuşa getirme” ama şurası çok net ki, Erdoğan aday olsun istiyor… Belki de Erdoğan’ı külliyeye giden AKP’liler gibi ”adaylık konusu ile alakalı çok ihtiyatlı” gördüğü amacıyla sık sık ”gaz”a basıyor…. Bahçeli’yi nasıl okumalıyız?… Bir yerlere gidiyor da nereye gidiyor? Bakınız, olduk yere seçim barajı yüzde 7’ye indiriliyor… Ağırlıklı düşünce , baraj işini MHP’nin istediği şeklindedir. Gerçekten de öyle görünüyor… Bahçeli barajın indirilmesini niye istesin!… Kendisi amacıyla istiyor, barajı geçmeyi sigmeydana alabilmek amacıyla istiyor… Kendimi zorluyorum, zorluyorum; diğer namacıyla göremiyorum!!! O vakit nereye gidiyor?… Quo Vadis Bahçeli?… Bu bozukluğun yanıtını ararken, kendimi haddim olmayarak da olsa Bahçeli’nin yerine koymaya çalışayım… Naçizane kanaatim o ki; Bahçeli, ”AKP’yle körü körüne eş güdümlü görüntü vermenin” MHP’ye yaramadığını, İYİ Parti’nin ise güç kazandığını görüyor…. Mesela benim, hala ”MHP’ye oy veririm” diyen pek çok MHP’li arkadaşım var… AKP’nin de, Türkiye’nin de kötü gittiğinin farkındalar… Ama ”MHP bizim amacıyla Ocak, tekrar de MHP’ye oy veririm” diyorlar… Onlar amacıyla Bahçeli’nin tavrı da çok mühim değil; partiyi ayakta tutmak mühim… İçlerinde Bahçeli’nin Erdoğan’a körü körüne verilen destekten memnun olmayanları da var, Bahçeli’den memnun olmayanları da var… Bu halleri ben bilirim de, Bahçeli bilmez mi !… Elbette ki bilir…O vakit Bahçeli ne düşünüyor olabilir?… .. Baraj da bu yüzden düştü; sanki seçime ittifak dışında girecekmiş gibi hazırlanıyor… Veya kafasından güçlü bir ihtimal olarak, ”MHP’yi ittifaktan koparıp, ayrı olarak seçime sokmak geçiyor” diyelim… … Bu yüzden ”çok keskin açıklamalar” yaparken; Bana çok ilginç geliyor… Bahçeli’yi okumak amacıyla ”çok iyi seçilmiş laflarındaki nüanslara” bakmak gerekiyor… Peki diyeceksiniz ki; o vakit niye ”adayımız Erdoğan” diye bas bas bağırıyor !… Yalan mı söylüyor… Hayır, söylemiyor, ısrarla ”Erdoğan aday olsun” istiyor… Erdoğan’ın ”ben adayım” dememesine karşın ısrarla dile getiriyor… Zorluyor da, zorluyor…. Bahçeli, MHP’yi ittifak dışında seçime sokarak, ”AKP ile eş güdümlüliğin kaybettirdiği oyları geri alma” peşindeyken; Erdoğan’ın cumhurdiğernlığı adaylığına ise bütün samimiyetiyle destek vermeyi düşünüyor… Zaten açıklamaları da o yönde… Ne olur kimse kızmasın, Bahçeli’yi bu tür okuyorum ben… MHP’yi seçime ayrı olarak sokacak, ama ”cumhurdiğernlığında oyumuz Erdoğan’a” diyecek… Belki birtakım bölgelerde de AKP’yle işbirliğine gidip, milliyetçi adaylar göstermesini sağlayacak. Meclis’te bu hafta görüşülecek seçim yasasında ne sürprizler çıkar bilemem ama, yasa öneriyinin sahip olunan hali, Bahçeli’nin kafasından geçirdiklerine işaret ediyor: Seçime ayrı girmek, ama Erdoğan’ı desteklemek… Açıklamaların kodlarını çözünce, bu tür bir ilerlemeye ”açık kapı” bıraktığını görmemek olası değil!… ”Kıllanıyorum” işte, ne yapayım!… Bahçeli’yle alakalı düşüncelerimi daha evvel de açıklamıştım… Bir gecede saf değiştirip, ”Cumhurdiğernlığı hükümet sistemini” meydana atarak, Erdoğan ve AKP’sinin safına geçmişti… Bahçeli’nin, kafasında halleri tartıp tartıp, bir gecede düşünce değiştirme gibi bir özelliği var… Ecevit’in başbakanlığındaki hükümeti de, bir gece aniden ”erken seçim”e karar sunarak bitirmişti… Yani diyeceğim o ki; Bahçeli ”Erdoğan bundan sonra seçilmesin, çok yıprandı, seçime girsin, kaybetsin olsun bitsin” diye de düşünüyor olabilir… Kaybederken de, ”MHP’yi Erdoğan’la aynı ittifakta göstermek istemiyor” olabilir… Hadi daha da ileriye gideyim; bu sefer de gelmekte olan ”Millet İttifakı” amacıyla meydana projeler atıp, o yönü kontrole almaya çalışabilir… Ve asıl şimdi sıkı durun… Millet İttifakı’nın, Kılıçdaroğlu’nu, HDP oylarının da desteği sayesinde cumhurdiğernı yapma potansiyelinin de çok yüksek olduğunu görüyor… ”Gelmekte olan” Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’nı, HDP’den koparmak istiyor… Zaten ilgi edin, sabah akşam Kılıçdaroğlu’na ve Millet İttifakı’na HDP üzerinden yükleniyor… Bahçeli’nin ”HDP takıntısını” biliyoruz… AKP ve Erdoğan’a bir gecede yaklaşmasının bir sebebi de, AKP’yi o cenahtan uzak tutmaya çalışmasıydı… Şimdi köprülerin altından çok sular aktı ve Millet İtttifakı’nın, oluşacak yeni Meclis’te HDP’ye gereksinim duymadan ayakta kalmasını, tavizler vermemesini sağlaması gerekiyor. Bu yüzden MHP seçime ayrı girecek;;İ;; Erdoğan’ın adaylığını da destekleyerek sözünden dönmemiş olacak… Ama yeni dönemde, HDP’nin dışardan desteğinin yerine, ”kendi dışardan desteğini” seçenek olarak bir tepside sunacak gibi görünüyor… Tabii, AKP’yle anca birlikte kanca birlikte görüntüsünü de, seçime ayrı girerek kırmak ve ittifakın kaybettirdiği oyları da geri alabilmek istiyor… Evet belki biraz ”niyet okumacılığı” yapıyorum, ama bunu yapmamın sebebi;;; tekrarlıyorum,,,, durduk yere seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesi ve bunu da MHP’nin istediğine dair duyumlarımız olması… Bütün bunlara da, yaptığım bu ”niyet okumalı” analizimden diğer açıklama bulamıyorum…
7°
