2

Kabine toplantısı ardından açıklamalarda tespit edilen Erdoğan, “Ek istihdam taahhüt eden firmaların işe alacakları her işçinin 3 ya da 6 ay süresince bütün ücretleri ve sosyal destek primlerini Çalışma Bakanlığı karşılayacak” ifadelerini kullandı. Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında saat 17.15’te başlayıp aşağı yukarı 2 saat süren Kabine toplantısı sona erdi. Emeklilerin bayram ikramiyesi, enflasyon, Rusya- Ukrayna savaşının ele alındığı toplantı ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulunuyor. Sözlerine ekonomik halle alakalı başlayan Erdoğan, “Ramazan ayının rAhmeti, mağfireti, affı, bereketi milletimizle eş güdümlü bütün Müslümanların, bütün insanlığın üstüne olmasını cani gönülden temenni ediyorum. Maalesef son senelerde ramazan aylarını hep sorunlu gündemlerin ile eş güdümlü buruk bir şekilde geçiriyoruz. Salgın devresinde bozulan tedarik sistemi hala düzeltilmiş değildir. Tam tersine Karadeniz’in kuzeyindeki savaşla eş güdümlü yeni tehditlerle karşı karşıya kalmıştır. Merkezinde bulunduğumuz coğrafya başta olmak üzere dünyanın dört bir beraberinde benzer tabloları görmek olasıdür. Kendi kısır ve ufak hesapları üstünde kaybolup, dünyada olup bitenleri takip edemeyecek kesim varsa da biz bütün bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz.” dedi. Salgın sürecinde bunu başardık. Bugün Türkiye savaşın her iki tarafıyla yakın ilişkileri sürdürebilen, tarafları bir araya getirerek somut gelişmeler sağlanabilmesini temin edebilen yegane ülkedir. Ekonomimizi çökertmek amacıyla döviz kuru ve faiz tartışmaları üstünden başlatılan saldırılar ve ardındannda küresel krizin ülkemize etkisi halen sürüyor. Enerji ve besin fiyatları başta olmak üzere Rusya ve Ukrayna krizinin neticelerıni derinden hissediyoruz. Petrol, doğalgaz ve kimi madenler gibi ülkemizin küresel pazarlardan tedarik ettiği ürünlerin fiyatlarının döviz cinsinden katlanarak artmasını tek başına önleyebilmemiz olası değildir. Besin pazarında sarfedilen hammaddelerin fiyat artışı bizi yakından ilgilendiriyor. Sebze ve meyve fiyatlarının mevsim şartlarında yükselmesini de göz ardı edemeyiz. Allah’a şükür kendi insanımızı esas besin maddelerinden mahrum bırakmayacak üretim kapasitesine sahibiz. Küresel sisteme birleşik açık ekonomide sizin kendi kendinize yeterli olmanızla iş bitmiyor. Elinizdeki ürünlerin bir bölümünü dışarıya satarken dışarıdan tüketim olarak ürün alıyorsunuz. Amerika’da belirtiler son 40 senenin en yüksek enflasyon rakamları sınır tanımaz boyutları göstermektedir. Yağdan şekere, undan ete pek çok hususta bu tür bir hal meydana çıkmıştır. Önceliğimiz en pahalı malın olmayan mal bulunduğu gerçeğinden hareketle vatandaşımızın esas gereksinim maddelerine kesintisiz ve en ideal şekilde ulaşmasını sağlamaktır. İnsanlarımızın esas gereksinim maddelerinin fiyatlarını yükselten aç gözlü kesim de vardır. Ellerindeki ürünlerini stoklayarak ve hem de imha ederek, aralarında anlaşıp fiyatlarını arttıranları takibe aldık. Kamunun kontrol ve yaptırım yetkisini kullanarak serbest pazar içersinde bu tamahkarlarla mücadele ediyoruz. Sorun ahlaki bulunduğu amacıyla istek ettiğimiz neticelerı alabilmekta güçlük çekiyoruz. Karşımızda zorlu bir tablo bulunduğunun farkındayız. Hem içeride hem de dışarıda ürün arzının tekrar dengeye oturacağını, tedarik kanallarının işlemeye başlayacağını, fiyatlardaki balonun söneceğini umut ediyoruz. Gelir artışına yönelik tedbirler yanına lüzumsuz paniklerin önüne geçecek, pazaryı sakinleştirecek düzenlemelere sürat vereceğiz. Daha sıkı mücadele ederek bu devresi de inşallah geride bırakacağız. Ülkemizi 2023 hedefleri tarafında bilhassa 2053 ve 2071 vizyonları da bizden ileri nesillere emanet edeceğimizi söylüyoruz. BM İklim Değişikliği Konferansına verdiğimiz katkı beyanımızla 2053 vizyonumuzun ilk somut hedefini ilan etmiştik. Avrupa-Asya- Afrika bizim amacıyla büyük fırsatlar barındırıyor. BM bu oranın 2050 senesinde yüzde 70’e çıkacağına işaret ediyor. Ülkemizin ulaştırma bölümünde son 20 senede attığı adımların ne kadar mühim ve isabetli bulunduğu kabul edilecektir. Diğer ülkelerde meydana çıkacak potansiyelden en yüksek payı alabilmek amacıyla yatırımlara sürat vermeye başlamıştır.. Türkiye ise 5 ana sektörde yaptığı yatırımla uzaklık kat etmiş bir ülkedir. Yaptığımız yatırımlar vasıtası ile Türkiye üretimini 1 trilyon doların üstünde arttırmayı başarmıştır. Yarısı yeni olmak üzere 18 milyona yakın insanımızın istihdamını gerçekleştiren ekonomik neticeler ürettik. Milli gelirimize 520 milyar dolardan çok katkı sunduk. Emisyon salınımı azaltma amaçlı çevrevi ve akıllı ulaşım sistemlerin öne çıktığı senaryolar geliştirdik. Demiryolu yatırımlarımız bundan sonra ön plana çıkmıştır. Yıllarca kaderine terk edilmiş demiryollarımızı mühim ölçüde tekrar canlandırmıştık. Mevcutları yenilediğimiz trenyolu hat uzunluğumuzu 10 bin 959 km.den 13 bin 22 km.’ye çıkardı.k. Hedefimiz 28 bin 590 km.ye taşımaktır.”