hava 14° Hafif Yağmur Geçişi
DOLAR 31,6351 % % 0.2
EURO 34,3794 % % 0.15
GRAM ALTIN 2.160,99 % % 0,56
ÇEYREK A. 3.533,22 % % 0,56
BITCOIN 2.133.684 % 2.828
SON DAKİKA

2

İmam Rabbini’den İstanbul Kehaneti Ahmed El Sehrendi yani başka adıyla İmam-ı Rabbani vakitte yolculuk etmeyi başardı mı? 2000 ile 2700 senelerı arasında seyahatlar ve vakit yolculuğu yaptığını bildiren Rabbani bu yolculuklarını 3 mühim kitapta topladı. Bu kitaplardan iki adetsi kayıpken bir adetsi ise mühim bir sahaf ve koleksiyonerin elinde bulunuyordu. Ahmet nedimin bu kitaba ulaşması ile 2000 – 2200 senelerı arasında yaşanacak bir çok şey deşifre oldu. İstabul depremi, kanal İstanbul, nükleer hücum ve nüfusun büyük bir kısmını yok edecek virüs salgını…Rabbani bu mühim kitapta deprem ön görüi yaparak büyük İstanbul depreminin net tarihini ön görü ediyor. Bu ön görü doğru çıkacak mı bilinmez. Yaşadıkları ve anlattıkları ise büyük sır. 2022 senesinde gerçekleşeceği söylenen kehanetler El Sehrendi Efendi’nin İstanbul Cehennemi adı altında yazdığı yazılarla meydana çıktı. Osmanlı’nın Nostradamus’u olarak adlandırılan El Sehrendi Efendi’nin söylediklerine göre 2022’de toplam nüfusu 17 milyona ulaşacak olan İstanbul’da büyük bir deprem gerçekleşecek.Depremde 2,6 milyon insanın hayatını kaybedeceğini bildiren El Sehrendi Efendi söz hususu depremden 4 sene sonra da bu sayının 3,2 milyon olarak meydana çıkacağını bildiriyor. Kehanetlerinde kanal inşaatlarından da bahseden El Sehrendi Efendi, fazlası bireyin aklında soru işaretinin meydana gelmesine sebep oluyor. İşte El Sehrendi Efendi’nin ikinci kanal inşaatı’ndan dile getirdiği o satırlar……Deprem , boğaza paralel yapılmakta olan ikinci kanal inşaatı üzerinden ufak ve Büyükçekmece havzalarını açarak daha sonra durdurulamayacak olan coğrafi bir farklılığın başlangıcını oluşturdu. Şehrin nüfusu ölüm ve kayıplar neticesi 17 milyondan 6 milyona düştü. Avrupa yakasındaki kıyı yerleşkeleri zemin kayması yüzünden yerleşime kapatıldı.” Günümüze geldiğimizde…… “Nüfusu ölüm ve kayıplar neticesi 17 milyondan 6 milyona düştü.” bu gün nüfus aslında 17 milyon seviyesi ve takip edenler bilir. Her vakit yazılarımda oransal olarak söylediğim bu deprem ve anında ardından (Kan kaybı, açlık ve susuzluk, salgın, yangın vs…) 2 milyon insanın hayatını kaybedeceği… Bu husus çok uzun belki 100 sayfa yazılırda okumazsınız. Topluma ölümlü bir hastalığın sırrını verseniz 40 sayfada onu baştan aşağı okumaz gözü anında formülün yazıldığı yeri arar. Diğer tarih ve kehanetler… 27 Mart 2022 İstanbul cehennemi denilen deprem oldu. Kayda geride bıraktığımız ölüm adedi 2.6 milyon ama gerçek rakamın kayıplarla eş güdümlü 3.2 milyon bulunduğu 4 sene sonra meydana çıktı. Deprem, boğaza paralel yapılmakta olan ikinci kanal inşaatı üzerinden ufak ve büyükçekmece havzalarını açarak daha sonra durdurulamayacak olan coğrafi bir farklılığın başlangıcını oluşturdu.Avrupa yakasındaki kıyı yerleşkeleri zemin kayması yüzünden yerleşime kapatıldı. 13 Temmuz 2037 Yeniden büyük deprem oldu. Ölü adedi bu sefer, alınan tedbirler ve göç yüzünden azalan nüfus sebebiyle yetmiş bin de kaldı. Bu sarsıntı Darıca’nın batısından kuzeye doğru coğrafi bir yırtık meydana getirdi, orada büyük bir haliç oldu. 7 Ocak Ayı 2047 1990’larda başlayan ve önlemi alınmayan küresel ısınma sebebiyle şehrin kıyı sınırlarında 20/l’lik bir küçülme bulunduğu açıklandı. Aynı sene içersinde ırkçılar küresel ısınma neticesinde meydana gelen iklimsel göçlerden kaynaklı şehre gelmeye başlayan kuzeyli göçmenlere karşı organize şiddet göstermeye başlandı. Kriz yüzünden çatışma çıktı. Bir gecede suç seviyesi bir evvelceki on seneye göre yüzde 400 arttı. Sıkıyönetim ilan edildi. 23 Temmuz 2048 Sıkıyönetime karşın iki gün içersinde 17.800 göçmen linç edildi. Evleri yağmalandı. Zamanın hükümeti tecavüz ve yaralama vakalarını kayıtlardan sildirdi. 2 Şubat 2072 Bu sene başyalan ve 32 gün vakitn 1.Dünya Su Savaşları sırasından şehrin nüfusu 300 bine indi. Savaşı kaybeden Türkiye 22 sene vakitsince Çin-ABD(El serhendi efendi buna dünyanın iki yanındaki ülke der.) ortaklığı doğrultusundan yönetildi. 21 Eylül 2087 Avrupa konfederasyon şirketi, 2037 senesinde Darıca’nın batısında meydana gelen haliçi kuzeydeki ağva havzasıyla birleştirerek İstanbul Boğazının 42 km doğusunda ikinci bir boğaz açtı. Yine aynı senenin 19 Aralığında iki boğaz arasında meydana gelen adayı Çin-ABD ortaklığı yüzsenelığına Avrupa konfederasyonuna kiraladı ve ada Ticari Özerk Bölge ilan edildi. 8 Ağustos 2094 Ülke idaresi Türkiye’ye devredildi ama kent ABD-Çin-Avrupa adası olarak tutuldu. Nüfus,21 milyona ulaşmıştı geride bıraktığımız vakit içersinde. 1 Mart 2103 Dünyayı saran hastalık virüsü tüm önlemlere karşın şehre girdi.3 ay içersinde İstanbul adası ve seviyesinde kayıtlara göre 16 milyon şahıs öldü. Ölüleri gömecek yer olmadığı amacıyla, Avrupa yakasında 4 ada içersinde de 3 adet olmak üzere dev krematoryumlar yapıldı. Şirket fırınlardan üreteceği elektrik enerjisi karşılığında bu yapıları bedava olarak inşa etti. Filtrelere karşın denizin üzeri tamamiyle külle kaplanmıştı. Sağ kalanlar gaz maskesi ile dolaşıyordu. Yağma hadiseleri iki sene devam etti. 48300 yağmacı yakalandığı yerde infaz edildi. 7 Şubat 2107 Kimyasal atıklar ve etraf kirliliği yüzünden İstanbul’un güneyi alev,atom,nükleer (kelimeler sırayla,El Serhendi, Rıza Nedim ve bendenizin seçimidir)bomba atıldı. Sadece sığınaklarda tespit edilen 30.000 şahıs kurtuldu. Savaşta kazanan olmadı ve ülkeler uzlaştı.18 gün vakitn savaşta 2 milyar şahıs öldü. Mevcut su havzaları ve nehirler kullanılamaz duruma geldi. Kuraklık, kıtlık ve salgın hastalıklar yüzünden iki sene içersinde dünya nüfusu 800 milyon şahsa indi. 2115-2203 Yılları arasında ısı, ışınma, radyasyon yüzünden İstanbul da tek bir canlı bile kalmadı. Yönetim Türkiye’ye geçti ama vergilendirme amacıyla muhatap bulamadı. 2250 senesine kadar kimse adaya ayak basmadı. Rabbani’nin yaptığı tasvirlerden örnek olarak İstanbulda bir güneş patladı gibi cümleleri atom bombasına yoran çevirmen bunu bu şekilde nakşetmiştir.

30 Ağustos 2022 - 21:18

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.