Türkiye’de 1999, 2008 ve ardından oluşturulan değişikliklar, emeklilik şartlarını belirleyen mühim kilometre taşları olarak öne çıkıyor. Bu değişikliklar, sigortalıların başlangıç tarihlerine göre emeklilik haklarını belirliyor. Öte yandan yeni çıkan EYT yasası ardından bu yasanın dışarısında kalan vatandaşlardan hak istekleri gelmeye devam ediyor. SGK Eksperi Emin Yılmaz yaşanan prosese dair şu verileri verdi: “Şu anda Meclis gündeminde olan yeni bir EYT yasa öneriyi, 2000 ardından işe başlayanlar amacıyla mühim değişikliklar öneriyor. Bu teklif, prim gün sasenearının kademeli olarak artırılmasını ve belirli yaş sınırlarının tekrar düzenlenmesini içeriyor” diyen Emin Yılmaz, “Türkiye’de emeklilik sistemi, yurttaşların hayat vakitleri ve çalışma koşulları göz önünde bulundurularak devamlı bir evrim içersinde. Bu yasa öneriyinin kabul edilip edilmeyeceği ve emeklilik düzenine nasıl bir tesir yapacağı, bütün gözlerin Meclis’e çevrilmesine namacıyla oluyor. Türkiye tarihine emeklilik yönünden baktığımızda, bu ülkede EYT aynısı üç değişik Emeklilik Yasası çıkarıldığını görüyoruz. Mevcut yasalarımıza göre, emeklilikle alakalı olarak üç devre temel alınıyor: 1999 öncesi, 1999 ile 2008 arası ve 2008 ardından. Sigortaya başlangıç tarihiniz, bu emeklilik şartlarını otomatik olarak belirliyor. Şu anki yasa tarafında kısaca özetlemek gerekirse, 8 Eylül 1999’dan önce, yaş haddi kaldırıldı. Erkekler amacıyla 25 sene, kadınlar amacıyla 20 sene vakit geçmesi gerekiyor ve prim günleri 5.000 ile 5.975 gün arasında değişiyor. 8 Eylül 1999’dan bir gün sonra, yani 9 Eylül 1999 ile 1 Mayıs 2008 arasında, yaş haddi erkeklerde 60, kadınlarda 58 olarak tespit edildi ve prim günleri 7.000 güne yükseltildi. 1 Mayıs 2008’den ardından amacıyla yasa değişiklik gösterdiği amacıyla, bu devrede kadınlar 58’den 65 yaşa, erkekler ise 60’tan 65 yaşa kadar, toplamda 7.200 gün prim ödemişse emeklilik hakkı kazanabiliyor. Şu anda Meclise yasenean ikinci bir EYT yani 2000 ardından işe başlayanlarla alakalı bir yasa öneriyi var. Bu küme, haklarını talep etmek amacıyla bir dernek kurdu. Yasa öneriyinin hususuna bakıldığında, prim günlerinin bilhassa 6.250 günden başlayarak 7.000 güne kademeli olarak artırılması, yani direkt 7.000 gün değil, 6.250 günden başlayarak tariflenen prim günlerinin kendi içersinde kademeli olarak değişmesi, ikinci küme EYT ile alakalı yaşların da 43’ten başlayıp 50 ve 52 yaşa kadar ilerlemesi talep ediliyor. Bu yasa öneriyiyle alakalı olarak Gazi Meclis karar verecek ve ardından hal netleşecek. Türkiye’de olduğumuz amacıyla her şeyin olası olduğunu söyleyebiliriz. 8 Eylül 1999’dan sonra işe girenlerle alakalı olarak, belirli bir yaşa geldiklerinde ‘yaşlısın’ gerekçesiyle işe alınmamaları bu talebin namacıylalerinden biri. Türkiye’de ortalama hayat kadınlarda 80, erkeklerde 75 sene. Mevcut yasalara göre, kadınlar 58, erkekler 60 yaşında emekli olabiliyor. Dolayısıyla 7.000 iş günü üzerinden prim ödenmesi aşağı yukarı 20 sene sürüyor, yani düzenin içersinde 20 sene kalmak ve prim ödemek gerekiyor. Hakkaniyet yönünden, en az 20 sene prim ödediyseniz, bu zamanın meyvelerini Yemeniz gerekiyor ama yaş kıstasına göre kadınlarda ortalama 22, erkeklerde ise 15 sene hayat biçiliyor. Bağ-Kur’lularla alakalı olarak da, 8 Eylül 1999’dan ardındanyla alakalı çıkan kanunlar namacıylaiyle, geriye dönük olarak kanıt etseler bile, yasadan kaynaklı olarak bu günleri alamıyorlar ve yaşları da aynı şekilde 58, 60 hem de 65 yaşa kadar gidiyor. Bunun düzeltilmesi ile alakalı bir yasa öneriyi sunuldu. Süreci gene meclisimiz belirleyecektir.”