İstanbul’un depreme yeteri kadar hazır olmadığını bildiren Görür, “Hükümetimizin yetkilileri ve Cumhur Başkanımız ‘Yüzyılın Dönüşümü, İstanbul’ uygulamasını başlattılar. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu toplantıda bizi umutlandıran çok doğru şeyler söylediler. Depremin bu ülkenin en başta gelen gündemi ve bozukluğu olduğunu, depremi unutmamamız gerektiğini, aksi olursa her an 17 Ağustos ve 6 Şubat afetleri gibi felaketlerle karşılaşabileceğimizi söylediler. İstanbul’da kentsel dönüşümün üstünde durdular, çok sayıda bağımsız bölümün dönüştürülmesi gereği üstünde durdular. Tüm şunlar çok güzel, faydalı şeyler ama üzülerek söylemeliyim ki İstanbul’u depreme tamamiyle hazırlayacak şeyler değildir” ifadelerini kullandı. 6 Şubat Kahramanmaraş odaklı depremleri misal gösteren Prof. Dr. Görür, “Bir kentin deprem dirençli duruma gelmesi demek öngörülen büyüklükteki deprem ya da depremleri en az hasar ve can kaybıyla atlatması demektir. Bunun amacıyla de kentin yalnızca yapı stoku ile değil bütün bileşenleri ile depreme hazır olması gerekir. Yani kentin, idare anlayışı, halkı, altyapısı, yapı stoku, ekosistem/çevresi ve ekonomisi depreme hazır olmalıdır. Bunun en güzel örneği 6 Şubat depremlerini yaşamış Güneydoğu’dur” dedi. İstanbul ile alakalı önerilerde tespit edilen Görür, Onun amacıyla hükümet yetkililerinden rica ediyorum. İstanbul’u depreme hazırlamak yalnızca yapı bozukluğuymuş gibi sunmayalım. Asla yapı stokunu ve nüfusu artıracak şeyleri yapmayalım ve en muhimi sanayiyi seyreltip Anadolu’ya taşıyalım” diyerek sözlerine son verdi.