Helal Akreditasyon Kurumu’ndan (HAK) Köfteci Yusuf’la ilgili gerçekleştirdiği açıklamada, “Bakanlık tarafından numune alma ve analiz işlemleri gerçekleştirildiği tarihte işletmenin HAK akreditasyonu ile düzenlenmiş herhangi bir belgesi bulunmamaktadır” ifadeleri kullanıldı Türkiye’yi sarsan ‘domuz eti’ skandalının odağındaki Köfteci Yusuf ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. İddialara göre Köfteci Yusuf’un ‘helal sertifika’ sahibi olduğu öne sürüldü. Helal Akreditasyon Kurumu, Köfteci Yusuf işletmesiyle ilgili ‘helal belgesi’ açıklamasında bulundu. Yapılan açıklamada, “Bakanlık tarafından numune alma ve analiz işlemleri gerçekleştirildiği tarihte işletmenin HAK akreditasyonu ile düzenlenmiş herhangi bir belgesi bulunmamaktadır. İlgili işletmenin, sadece ana üretim merkezinde imal edilen muhtelif ürünler için, mevzuat ve uluslararası standartlara istinaden yerli bir belgelendirme kuruluşunca helal belgesi düzenlenme tarihi 15 Ağustos 2024’tür” ifadeleri kullanıldı. Kurumun internet sitesinden yapılan açıklama şöyle: “Helal Akreditasyon Kurumu (HAK), doğrudan ürün veya hizmetlere helal belgesi düzenlememektedir. HAK, Kanunlarla kendisine verilen yetkiye istinaden belgelendirmeyi yapan yerli ve yabancı helal belgelendirme kuruluşlarını, ilgili mevzuat ve uluslararası standartlarda vazedilen objektif kriterler ışığında denetleyip başarılı olmaları halinde akredite etmekte, yetkilendirmektedir. Yakın dönemde, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar Listesinde yer alan bir gıda işletmesinin Ankara’da yerleşik 2 farklı hizmet sunum noktasında bu yıl Mart ayında alınan numunelerde ‘domuz geni tespiti’ yapıldığı görülmüştür. Bakanlık tarafından numune alma ve analiz işlemleri gerçekleştirildiği tarihte işletmenin HAK akreditasyonu ile düzenlenmiş herhangi bir belgesi bulunmamaktadır. İlgili işletmenin, sadece ana üretim merkezinde imal edilen muhtelif ürünler için, mevzuat ve uluslararası standartlara istinaden yerli bir belgelendirme kuruluşunca helal belgesi düzenlenme tarihi 15 Ağustos 2024’tür. Ayrıca, Ağustos ayında ilgili kuruluşun düzenlediği helal belgesi; sadece, sınırlı surette işletmenin ana üretim üssünde imal ettiği “kıyma, hazırlanmış et ve et karışımları, ilikli kemik suyu ve çorbayı” kapsamaktadır. Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar Listesine konu gen mevcudiyeti ise, bu ürünleri merkezden getirip tüketime hazır hale getiren hususi 2 adet restoranın hizmet sunumunda ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla işletmenin yemek hizmeti sunduğu ve Bakanlığın listesine konu restoranları HAK akreditasyonu ile düzenlenen helal belgesinin dışındadır. Yaşanan tüm bu gelişmelere istinaden HAK, süreç içerisinde hiçbir ihmal vb. olmadığını tam olarak doğrulamak adına belgeyi düzenleyen kuruluştan resmi bir savunma talep etmiş ve ayrıca yine aynı kuruluşa yönelik bir yerinde denetim süreci başlatmıştır. HAK, yerli ve yabancı uygunluk değerlendirme kuruluşlarından kendisine gelen akreditasyon başvurularını bu alandaki uluslararası standartlarda yer verilen kural ve ilkeler uyarınca titizlikle değerlendirmeye devam edecektir. HAK, ayrıca akredite ettiği belgelendirme kuruluşlarını da hem mutat gözetim planlarına bağlı olarak, hem de piyasadan alınan geri bildirimler ve kuruluşların performanslarına göre ortaya çıkacak risk durumuna bağlı olarak düzenli aralıklarla izlemeye ve kontrol etmeye devam edecektir.”
