Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, Orta Doğu’da giderek tırmanan jeopolitik gerilimler bağlamında Türkiye’nin dış politika duruşunu değerlendirdi. Haberler.com’a verdiği özel röportajda, Türkiye’nin bölgesel gelişmeler karşısında tarafsız, barışçıl ve yapıcı bir politika izlemesinin hayati öneme sahip olduğunu belirten Bekin, tarihi tecrübeler ışığında uyarılarda bulundu.

Tarihten Ders: Türkiye’nin Barışçı Rolü Tekrar Edilmeli

Doğan Bekin, Türkiye’nin 1980’li yıllarda yaşanan İran-Irak Savaşı sırasında izlediği dengeli dış politika yaklaşımının bugün de örnek alınması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin hem doğudaki hem batıdaki komşularıyla sağduyulu ilişkiler geliştirerek savaşa doğrudan taraf olmamasının, uzun vadede ülkeye büyük fayda sağladığını vurgulayan Bekin, benzer bir tutumun günümüz krizlerinde de uygulanmasının şart olduğunu dile getirdi.

NATO Üyeliği ve Tehlikeli Yakınlaşma Riski

Bekin, Türkiye’nin NATO üyeliğinin getirdiği zorunluluklara rağmen, Washington merkezli politikaların her koşulda desteklenmesinin ülke çıkarları açısından riskli olabileceğini belirtti. 19. yüzyıldaki Kırım Savaşı’nı örnek veren Bekin, o dönemde Batı’nın yanında savaşan Osmanlı İmparatorluğu’nun büyük bedeller ödediğini hatırlattı. Bugün de benzer stratejik hataların tekrarlanmaması gerektiğini söyleyen Bekin, Türkiye’nin ulusal çıkarları ve bölgesel dengeleri önceleyen bir tutum sergilemesi gerektiğine dikkat çekti.

İsrail’in Teknolojik Gücü ve Yeni Tehditler

İsrail’in son dönemde Güney Lübnan’daki askeri operasyonlarında yüksek teknolojiye dayalı saldırı yöntemleri kullandığını belirten Bekin, bu taktiklerin gelecekte Türkiye’ye karşı da kullanılabileceği ihtimaline karşı uyarılarda bulundu. Gelişmiş dronelar, yapay zekâ destekli silah sistemleri ve elektronik harp teknolojisinin İsrail tarafından başarıyla kullanıldığını ifade eden Bekin, Türkiye’nin savunma sistemlerini şimdiden en üst düzeye çıkarması gerektiğini söyledi.

Birlik Vurgusu ve Kıbrıs Hatırlatması

Doğan Bekin, Türkiye’nin geçmişte Kıbrıs Harekâtı başta olmak üzere birçok zorlu süreçten milli birlik ve beraberlik sayesinde başarıyla çıktığını hatırlatarak, benzer bir dayanışma ruhunun bugün de devam ettirilmesi gerektiğini belirtti. İçeride siyasi ve toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, dış tehditlere karşı en güçlü kalkan olacaktır, dedi.

Diyalog ve Uzlaşı Çağrısı

Röportajının sonunda Orta Doğu’daki tüm taraflara çağrıda bulunan Bekin, savaşın çözüm değil yıkım getireceğini vurgulayarak, diplomatik yollarla barışın sağlanmasının tek çıkar yol olduğunu ifade etti. Türkiye’nin hem İslam dünyasıyla hem Batılı güçlerle köprü rolü üstlenebilecek potansiyele sahip olduğunu belirten Bekin, “Barış inşa eden bir Türkiye, sadece bölge için değil, dünya için de umut olabilir” dedi.