AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik devam eden yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına dair Meclis kürsüsünden önemli açıklamalarda bulundu. Zengin, kamuoyunda büyüyen tartışmaların odağı haline gelen İBB dosyasına ilişkin “iddianamenin bir an önce hazırlanması gerektiğini” vurgularken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Cumhurbaşkanı adayı” olarak lanse edilmesini ise hukuki bir çerçevede eleştirdi.
Zengin: “İddianame Hazırlanmalı, Süreç Belirsizlikle Yürütülemez”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda söz alan Özlem Zengin, özellikle sosyal medyada ve basında yer alan iddiaların adli süreci gölgeleme riskine işaret etti. Zengin, “Kamuoyuna yansıyan bu kadar çok bilgi ve belge dolaşırken, ortada hâlâ bir iddianamenin olmaması süreci yıpratıyor. Şeffaflık adına iddianamenin gecikmeden hazırlanması gerekir” dedi.
İkinci Dalga Operasyon Derinleşiyor: 30 Kişilik Grup Mahkemeye Sevk Edildi
İBB’ye yönelik soruşturmada ikinci dalga operasyonun ardından adli işlemler hız kazandı. Soruşturmada gözaltına alınan 48 şüpheliden 18’i adli kontrolle serbest bırakılırken, 30 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bu gelişme, soruşturmanın genişleyeceğine ve başka iştiraklerin de incelemeye alınacağına işaret ediyor. Özellikle belediyeye bağlı iştirak şirketlerinin kamu kaynaklarının nasıl yönetildiği mercek altına alınmış durumda.
“Küpeden Kumbaraya” Detaylar ve Medyada Simgeleşen Sözler
Zengin’in konuşmasında yer alan ve kamuoyunda dikkat çeken bir diğer ifade ise sembol haline gelen “küpe” göndermesi oldu. Soruşturma dosyasında geçen, bir kız çocuğunun kulağındaki küpeyle ilişkilendirilen para akışı iddiasına gönderme yapan Zengin, “Eğer bir kız çocuğunun kulağındaki küpeye dair bir şüphe varsa, biz bunun da sonuna kadar takipçisi oluruz,” dedi. Ancak bu ifadenin soruşturma tutanaklarında doğrudan yer almadığını da belirten Zengin, kamuoyundaki bazı söylemlerin gerçek belgelerle desteklenmediği sürece birer tahminden öteye gitmemesi gerektiğini ekledi.
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Adaylığına Yasal Eleştiri
Zengin’in konuşmasındaki bir diğer dikkat çekici nokta ise, Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyunda “cumhurbaşkanı adayı” olarak lanse edilmesi oldu. “Cumhurbaşkanı adaylığı, sadece kamuoyunda söylenen bir unvan değildir. Bu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından prosedüre bağlanmış, yasal bir statüdür. Bugün itibarıyla hiçbir kişi bu statüye sahip değildir,” diyen Zengin, muhalefetin bu tür söylemlerle kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını savundu.
Ayrıca CHP’nin önceki seçimlerde sahneye çıkardığı bazı isimleri “cumhurbaşkanı yardımcısı” olarak tanıtmasını da hatırlatan Zengin, bu tür tanımlamaların “henüz yasal karşılığı olmayan unvanlarla seçmeni manipüle etmeye dönük olduğunu” ileri sürdü.
Siyasi Tartışmalar Derinleşiyor: Soruşturmadan Seçim Stratejisine
AK Parti kanadından gelen açıklamalar, İBB soruşturmasının sadece adli bir süreçten ibaret olmadığını; aynı zamanda siyasetin geleceğini şekillendirecek bir unsur haline geldiğini ortaya koyuyor. İddianamenin yazılması, sadece yargının değil, kamuoyunun da gündemini doğrudan etkileyecek nitelikte.
