BİLD: Almanya’nın en çok satan gazetesi Bild internet sitesine “IŞİD ile işbirliği ve yolsuzluk… Erdoğan’ın yanardöner kabilesi” sürmanşetini attı. Davutoğlu’nun başbakanlığını bırkamasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Boğaz’da iktidarını nasıl bir basınçla oluşturduğunu göz önünde bulundurdu” , “AB ile sığınmacı uzlaşmasına varan ve başkanlık olayını eleştiren Davutoğlu’nun güçlenmesine Erdoğan’ın tahammül edemediğinde Türkiye uzmanlarının hemfikir bulunduğunu”, yerine de Erdoğan’ın damadı olan Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın gelmesinin beklendiğini belirtti. “2004’ten beri Erdoğan’ın en büyük kızı Esra ile evli 38 yaşındaki Berat Albayrak’ın kabilenin köklü üyelerinden bulunduğu, kayınpederine ateşli hayranlığıyla tanındığı, Erdoğan’ın istediği sadakate sahip bulunduğunu” açıklayan gazete, kabilenin paralarının nereden yaklaştığını sorguladı: “Üsküdar’da yüksek duvarlar gerisinde kendilerini korumaya alıyorlar. Erdoğan ailesi orada 5 villada oturuyor. Malsahibi olarak oğulları Ahmet ve Bilal gözüküyor. Kıymeti ise aşağı yukarı 6 milyon Avro. Kayıtlarda Erdoğan’ın burada kiracı bulunduğu yazıyor. Babaları senede 50 bin Avro’luk maaş alırken, çocukları parada yüzüyor. Ahmet Burak Erdoğan’ın 80 milyon dolarlık servetini, 1998’de ehliyetsiz araba kullanırken çarptığı Sevim Tanürek’in hastanede hayatını kaybettiğini, Tanürek’i kusurlu bulan bilirkişinin daha sonra Erdoğan doğrultusundan Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne getirildiğini, kazadan beri ortada gözükmeyen Ahmet’in aile düğünlerinde bile boy göstermediğini aktardı. Bilal’in Türgev Vakfı’nın hiç para ödemeden çok kıymetli devlet arazilerini ele geçirmesinden başlayıp 17/25 Aralık 2013’teki yolsuzluk skandalında paraları sıfırlama konuşmalarını ve geride bıraktığımız sene The Guardian gazetesinin IŞİD’in senede 500 milyon dolar kazandığı petrol satışlarını yaptığı işadamlarından birinin Bilal bulunduğuna dair haberini hatırlattı. Fransa’nın Le Monde gazetesi “Erdoğan, Türkiye’deki tek usta” başlıklı başyazıda, Erdoğan’ın ülkedeki “tek güç” durumuna gelmesini sert dille eleştirdi. Erdoğan’ın birleştirici rol oynamaktansa, tüm çatlakları derinleştirdiğini, buna karşın dış faktörlerin Erdoğan’a tehdit oluşturmadığını aktararak “Bugün hiçbir dış faktör Erdoğan’ın gücünü tehdit etmiyor olsa bile, kendi kibri ediyor” yorumunu yaptı. Almanya’nın Süddeutsche gazetesi ABD başkanlık seçiminin ırkçı, ayrımcı tabiriyle ilgi çeken Cumhuriyetçi adayı Donald Trump’a atıfla “Donald Erdoğan demokrasiyi tehdit ediyor” manşeti attı. Demokratik dünyanın bir yanda Trump başka yanda Erdoğan’ı kaldırmayacağını, demokratik dünyanın tehlikede bulunduğunu, çünkü en eski demokrasilerden ABD ile en genç demokrasilerden Türkiye’nin bir varoluş sınavından geçtiğini, Trump gibi Sezar tarzı diktatörlük hırsından mustarip Erdoğan’ın Osmanlı sultanlık sistemini yaşama geçirmeden huzur bulamayacağını bildiren gazete,“Çoğulcu, demokratik Türkiye umudu, hapse atılan her gazeteci, meclisten geride bıraktığımız her emniyet yasası ve AB’nin işbirliği ricasına her ret yanıtıyla gitgide kayboluyor” dedi.