DSP’den istifa eden Adalar Belediye Meclis Üyesi Yıldırım, CHP’ye katıldı; rozetini Kaftancıoğlu taktı DSP’den geride bıraktığımız hafta istifa eden Adalar Belediye Meclisi Üyesi Muzaffer Yıldırım ve önceki devre AKP Adalar Gençlik Kolu Başkanı Muhammet Çiftçioğlu’nun da aralarında varolduğu 150 şahıs bugün törenle CHP’ye katıldı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Bu ülkede depremde milyonlarca vatandaşımız mağdur oldu, binlerce vatandaşımızı göz göre göre kaybettik. İnsanlar ölmeden salalarını dinlediler. Benim bir insan olarak uykularımı kaçırıyor, ama hala depremi hissetmediler. Böylesi büyük bir depremi hissetmeyenlere, o ölünceye kadar oturacaklarını zannettikleri, gerçekten halkın olan koltuklarda öyle bir sarsıp, o hissetmedikleri depremi, 14 Mayıs günü hissettirmeye var mısınız” dedi. CHP Adalar İlçe Başkanlığı, Anadolu Kulübü’nde CHP’ye katılım töreni düzenledi. Törene, CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül ve CHP Adalar İlçe Başkanı Ercan Akpolat taktı. Canan Kaftancıoğlu, törende CHP’ye katılan 150 bireyi temsilen aralarında DSP Belediye Meclisi üyeliğinden geride bıraktığımız hafta istifa eden Muzaffer Yıldırım, Anavatan Partisi önceki devre İlçe Başkanı Ömer Çolak, DSP önceki devre meclis delegesi ve İlçe Başkanı Müslüm Şahin, önceki devre AKP Adalar Gençlik Kolu Başkanı Muhammed Çiftçioğlu’nun da varolduğu yeni rozet taktı. CHP Adalar’da 2023 senesinin ilk 4 ayında yüzde 15 oranında üye artışı yaşandı. Yeni katılımlarla, 13 bin 353 seçmeni tespit edilen Adalar eyaletinde seçmenin aşağı yukarı yüzde 12’si CHP delegesi oldu. “Bu karanlık iktidarı 14 Mayıs günü devireceğiz” Üye katılım töreninde konuşan CHP Adalar İlçe Başkanı Ercan Akpolat, şunları söyledi: “Çok anlamlı ve çok heyecanlı bir gün. Çünkü kuruculuğunu Atatürk’ün yaptığı ve delegesi olmaktan hep gurur duyacağım CHP’ye katılım sağlayarak iktidar mücadelemizde bizlere yol dostluğu yapacak, gücümüze güç katacak, milli, kıymetli üyeleri ailemize katacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Sevgiyle, hoşgörüyle, demokrasiyle ülkemize bağlılığı hep eş güdümlü tekrar getireceğiz. 14 Mayıs günü bu karanlık iktidarı Cumhurdiğernımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul İl Başkanı Sayın Canan Kaftancıoğlu’nun özcülüğünde devireceğiz. Buna olan inancımız tamdır. Öbek çalışmalarında kapı kapı gezerek, meydanlarda, pazarlarda stant kurarak, parti politikalarımızı halkımıza anlatan, gücüyle güç katan, hiçbir menfaat beklemeden kapı kapı gezen siz kıymetli hanımefendilere, partili yoldaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Sözlerime son verirken sizlerden bir söz alabilmek istiyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü senesini demokrasiyle karşılanmak amacıyla 15 Mayıs sabahı ülkemize ikinci bahara getirmek amacıyla canla başla hep eş güdümlü çalışmaya, sandıklara sahip çıkmaya var mısınız?” “Seçmen tapulu arazi değildir; her seçmenin oyu değişebilir” Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül de “Bütün dostlar bir aradayız” diyerek, şunları dile getirdi: “Aklıma gelen bir anıyı sizinle paylaşacağım. RAhmetli Demirel, 12 Eylül’den sonra demişti ki ‘Özal benim tapulu arazime el koydu.’ Burada Demirel’i eleştirmek amacıyla söylemiyorum. Bir politika anlayışını meydana koymak amacıyla söylüyorum. Seçmen tapulu arazi değildir. Her seçmenin oyu değişebilir. Bizler partileri kıyasıya eleştirebiliriz. AKP’yi ve diğer partileri, fakat seçmen eleştirilmez. Seçmen dün gerçekleri göremediği amacıyla diğer yerlere oy verebilir, fakat yarın biz gerçeği anlattığımızda o seçmen bizim potansiyel seçmenimizdir. Bu seçim bilhassa Genel Başkanımızın 13. Cumhurdiğernlığı adaylığı ve Millet İttifakı manasında bu sorun hepimizin aklında olsun. Bir eski milletvekili şu şekilde bir önerme yapmıştı. ‘Türkiye’de kabaca 30 milyon gibi seçmen var. Biz hepimiz bize oy vermeyen bir bireyi ikna etsek diğer bir noktaya gelmiş oluruz.’ Partimize yeni katılan dostlarımızı alkışlıyorum hoş geldiler. Hep birlikte 14 Mayıs’ta canla başla güç birliğiyle çalışarak dayanışma amacıylade… Yolumuz açık olsun.” CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu da törende yaptığı konuşmada, “Aramıza yeni katılan, bundan sonra terimizin ortağı olacak, akıl amacıyla, adalet amacıyla, ahlak amacıyla bizim terlerimizin kendini karıştıracak aramıza yeni katılan, bayan, erkek, genç kardeşlerim CHP ailesine hoş geldiniz” dedi. Kaftancıoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Hep şuna inanırım ben: İyi insanlar, ahlaklı insanlar, adaletli insanlar, er ya da geç birbirini bir şekilde bulurlar. Ve ben CHP İstanbul İl Başkanı olarak sizler gibi aramıza yeni katılan yol arkadaşlarımızla bugün buluşmuş olmaktan kaynaklı aynı yolu yürüyecek olmaktan kaynaklı çok mutluyum. Fakat kendi aşamaya ve partim adına şu eleştiriyi de yapıyorum. Niye biz sizi daha daha eskiden bulmamışız, ulaşmamışız, kendimizi anlatmamışız da bugün iktidar olan kötülüğe mahkum etmişiz diyorum. Herkesin kimliği şerefidir. Annemizi, babamızı hangimiz seçebiliriz? Bunlar bizim gündemimiz, yani CHP’nin gündemi katiyen olmaz. Biz bayanların kılığı, kıyafeti üzerinden politika yapanlar, bayanın evinde yemeğini pişiremediğini aklına getirmeyip, o çürütmeye niyetli oldukları koltuklarda bayan üzerinden politika yapanlar, yakında gidecek. Neden biliyor musunuz? Sizin söylediğiniz gibi benim değil, tüm bayanlar ‘Belki istediğim gibi giyinirim, istediğim gibi düşünürüm, şayet ben başörtüsü takacaksam, hangi renk takacağıma da hangi şekilde olacağına da ben karar veririm. Eğer ben mini etek giyeceksem de eteğimin boyuna da ben karar veririm’ dediği amacıyla. “Bu iktidardaki kötülüğü göndermenin sorumluluğuyla hep birlikte uykusuz gecelerde, zamanlarda çalışmamız gerekiyor” CHP, gerçekten bayanıyla erkeğiyle yürekli insanların partisi. Bu salonlar 29 gün sonra Cumhurdiğernlığı koltuğunda sizlerin vasıtası ile oturacak olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yani 13. Cumhurdiğernımızın inancıyla, azmiyle, birikimiyle, emeğiyle ve katiyen ve katiyen vazgeçmeyerek, bu kötülüğü, bu iktidardan gönderecek olması kararlılığıyla bu şekilde oluyor. Ülkemizde çok büyük bir depremi yaşadık. Hakikaten o bölgeye giden görenler, gitmese bile hissedenler vardır. Deprem evvel çok şey yapılabilirdi. Asıl depremden sonra iktidar eliyle yaşatılan bir felaket tablosu. Bakın bir depremzedenin bizzat söylediği: ‘Ben depremi belki unutabilirim ama o depremden sonra yaşadığım ve bana yaşatılan üç günü katiyen unutamam.’ Bunu namacıyla söylüyorum biliyor musunuz? Bunu bugün üzümün sapı, çöpü demeden, bugün kendi şahsi ve siyasal duygularınız, düşünceleriniz varsa bugün bu depremzede vatandaşımıza ve milyonlarca kardeşimize bir kez daha bunu yaşamaması amacıyla bu iktidardaki kötülüğü göndermenin sorumluluğuyla hep birlikte uykusuz gecelerde, zamanlarda çalışmamız gerekiyor. “Haydi hep birlikte çalışmaya devam” Bu ülkede depremde milyonlarca vatandaşımız mağdur oldu, binlerce vatandaşımızı göz göre göre kaybettik. İnsanlar ölmeden salalarını dinlediler. Benim bir insan olarak uykularımı kaçırıyor, ama hala depremi hissetmediler. İlçe diğernımız çok güzel bir konuşma yaptı, sizden söz aldı. Ben de size yalnızca şunu sormak istiyorum, siz esasen sözü verdiniz. Böylesi büyük bir depremi hissetmeyenlere, o ölünceye kadar oturacaklarını zannettikleri, gerçekten halkın olan koltuklarda öyle bir sarsıp, o hissetmedikleri depremi, 14 Mayıs günü koltuklarında hissettirmeye var mısınız diyorum? Öyleyse bu ülkede yaşam sürdüren akıllı, ahlaklı ve adaletli siyasiler diyelim, sözümüzden ziyade sorumluluğumuz olsun. Haydi hep birlikte çalışmaya devam.”