İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasının ardından tutuklanıp görevden uzaklaştırılmasıyla başlayan süreç, yalnızca siyasi değil, toplumsal boyutlarıyla da gündemi sarsmaya devam ediyor. Ancak bu süreçte asıl dikkat çeken olaylardan biri, İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’na yönelik sosyal medyada yapılan seviyesiz ve çirkin yorumlar oldu.
Özellikle Fazıl Duygun isimli sosyal medya kullanıcısının Dilek İmamoğlu hakkında yaptığı paylaşım, kamuoyunda büyük infial yarattı. Duygun’un, Dilek İmamoğlu’nun adliye çıkışındaki görüntülerini kişisel bir zemine çekerek yaptığı hakaret içerikli ve özel hayatı hedef alan yorumları, çok sayıda yurttaş, gazeteci, siyasetçi ve kadın hakları savunucusu tarafından sert şekilde eleştirildi.
Tepki Çeken Sözler: “İftira, Hakaret ve Dijital Taciz”
Fazıl Duygun, sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı:
“Dilek İmamoğlu, İtalya gezisinde ‘yüzünden akan’ mutsuzluğunu, karamsarlığını, dünkü bu videoda daha da belli etmiş. Kocası Ekrem İmamoğlu’ndan bahis geçince, suratını dönüp, ekşitiyor. EE, kolay değil tabii, 20’lik genç bir kızla aldatılıp, onu kuma olarak kabul etmek! Şimdi, boşanmaya kalksa, müthiş bir CHP baskısı yer, boşanamazsa, kendi kendini yer!”
Bu paylaşımda yer alan cinsiyetçi, spekülatif ve kişisel hayatı hedef alan ifadeler; sosyal medyada adeta dijital bir lince dönüştü. Pek çok kullanıcı, Dilek İmamoğlu’na destek verirken, Fazıl Duygun’un bu ifadeleri açık bir “karalama kampanyası” ve “kadına yönelik dijital şiddet” olarak değerlendirdi.
Kadın Hakları Savunucuları Ayakta: “Siyasi Linç, Aile Üzerinden Yürütülemez”
Kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, olayın yalnızca bir sosyal medya paylaşımından ibaret olmadığını, bu tür saldırıların kadınları sindirmeyi ve özel hayatlarını siyasal hesaplaşmaların parçası haline getirmeyi amaçladığını vurguladı.
CHP’li kadın milletvekilleri de olaya sessiz kalmadı. CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi yaptığı açıklamada, “Kadınların ailevi durumu, yüz ifadeleri, kıyafetleri ya da duruşları üzerinden yapılan saldırılar, siyasal değil ahlaki bir çöküştür. Dilek İmamoğlu yalnız değildir” dedi.
Toplumsal Duyarlılık Çağrısı: “Hukuki Süreç Başlamalı”
Sosyal medya kullanıcılarının büyük kısmı, bu tür paylaşımların yalnızca etik değil aynı zamanda hukuki olarak da suç teşkil ettiğini belirterek, savcılıkları göreve çağırdı. “Kadına hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal ve kişisel itibarı zedeleme” suçlarından adli sürecin başlatılması talep edildi.
Dilek İmamoğlu Sessizliğini Koruyor, Kamuoyu Sahip Çıkıyor
Dilek İmamoğlu, yaşanan bu çirkin saldırıya karşı sessizliğini korurken, kamuoyundan yükselen destek sesleri her geçen saat artıyor. Özellikle kadınlar, sosyal medyada #DilekİmamoğluYalnızDeğildir etiketiyle binlerce paylaşım yaparak hem dayanışma mesajı verdi hem de dijital şiddete karşı farkındalık yarattı.
