
AK Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, İYİ Parti’den AK Parti’ye geçiş süreci ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusundaki yeni görüşleriyle gündeme oturdu. Siyasi kariyerinde önemli bir dönüşüm yaşayan Ataş, geçmişte muhalefetteyken EYT konusundaki tavırlarını ve bugün hükümetteki bakış açısını açıkça dile getirdi. Ataş, eski pozisyonunun aksine, EYT’nin emekliler üzerindeki olumsuz etkilerini vurgularken, AK Parti’ye geçişinin ardındaki motivasyonları da paylaştı.
EYT’ye Yönelik Fikir Değişikliği: “Yanlış Yaptığımı Düşünüyorum”
Dursun Ataş, geçmişte EYT düzenlemesi konusunda oldukça ısrarcı olduğunu ancak bu düzenlemenin şu anda hem devlet hem de emekliler için büyük sorunlar yarattığını ifade etti. EYT düzenlemesinin, devletin mali yükünü artırmasının yanı sıra, emekli olanların beklentilerini karşılamadığını belirtti. Ataş, “Şu an baktığımızda ne EYT’den emekli olanlar memnun ne de devlet memnun. Devlete ciddi bir mali yük getirdi ve emeklilerin yaşadığı sıkıntıların temel sebebinin EYT olduğunu gördüm” diyerek, bu düzenlemenin daha kademeli bir şekilde yapılmasının daha sağlıklı bir çözüm olabileceğini düşündüğünü belirtti.
EYT konusundaki bu fikir değişikliği, Ataş’ın siyasetçi olarak evrildiği ve önceki düşüncelerinin zaman içinde nasıl şekillendiğine dair önemli bir örnek teşkil ediyor. Ataş, geçmişte çok ısrarcı oldukları bu düzenlemeyi, belki de daha dikkatli bir şekilde ele almaları gerektiğini vurgularken, muhalefetteki bakış açısıyla hükümetteki bakış açısının ne denli farklı olabileceğini gözler önüne serdi.
AK Parti’ye Geçiş: “Hizmet Etme Kaygısıyla Hareket Ettim”
Dursun Ataş, AK Parti’ye geçiş sürecinin sadece siyasi bir tercih değil, aynı zamanda bir hizmet anlayışının sonucudur. “Muhalefet olarak üzerime düşen her şeyi yaptım ama arzu ettiğim hizmet bu değildi. Artık sorunları sadece dile getirmek değil, bizzat çözmek istiyorum” ifadelerini kullanarak, bu değişikliğin ardındaki temel motivasyonunu açıkladı. Ataş, AK Parti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde daha çok çözüm odaklı bir yaklaşım sergileyen bir parti olduğunu ve burada, birlik ve beraberlik içinde hizmet verme anlayışının öne çıktığını belirtti.
Milletvekili Ataş, AK Parti’nin üyelerinin daha çok hizmet etmeye odaklandıklarını ve aralarındaki işbirliğinin gücüne dikkat çekti. “Birlik ve beraberlik içerisinde birbirleriyle uğraşmak yerine, daha iyi hizmeti nasıl verebiliriz kaygısında olan insanları gördüm. Bu da beni mutlu ediyor” şeklinde konuşarak, AK Parti’deki ekip ruhunu ve çözüm odaklı çalışmaları ön plana çıkardı.
Suriyeli Mülteciler Konusundaki Yaklaşım: “Geri Dönüşler Artacak”
Suriyeli mülteciler konusu da Ataş’ın gündeminde yer aldı. Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesi gerektiğini savunan Ataş, mültecilerin Türkiye ekonomisine ciddi yük getirdiğini belirtti ve bu konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü açıkladı. Ataş, yaz aylarından itibaren Suriyeli mültecilerin onurlu bir şekilde ülkelerine dönüşlerinin artacağına inandığını ifade etti. Bu açıklama, Türkiye’deki mülteci politikasına dair önemli bir dönüm noktası olabilir ve ilerleyen dönemde mülteci konusu üzerinden yeni tartışmaların yaşanabileceğini gösteriyor.
Siyasi Kararlarda Hizmet Odaklılık: “Benim İçin Önemli Olan Makam Değil, Hizmettir”
Dursun Ataş, siyasi kararlarını her zaman hizmet odaklı alacağını belirterek, Türk milletinin ve devletinin geleceğinin her şeyin önünde olduğunu söyledi. Bu yaklaşım, onun için siyaset yapmanın sadece bir makam meselesi olmadığını, halkına hizmet etmek amacı taşıdığını ortaya koyuyor. Ataş, “Benim için önemli olan makam değil, hizmettir” diyerek, siyasi yaşamındaki amacının daha iyi bir gelecek için çözüm üretmek olduğunu net bir şekilde dile getirdi.
Siyasi Değişim ve Gelecekteki Etkileri
Dursun Ataş’ın İYİ Parti’den AK Parti’ye geçişi ve EYT konusundaki fikir değişikliği, Türk siyasetinde önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor. Bu dönüşüm, sadece bir kişinin siyasi görüş değişikliğinden ibaret değil; aynı zamanda bir siyasi anlayışının evrilmesinin ve farklı bir çözüm perspektifine yönelmenin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Ataş’ın açıklamaları, EYT düzenlemesinin getirdiği zorluklar, mülteci politikaları ve hizmet odaklı siyaset gibi başlıklar, önümüzdeki dönemde siyasetin en çok tartışılan konuları arasında yer alacak gibi görünüyor.
Ataş’ın açıklamaları, Türk siyasetinin giderek daha fazla çözüm odaklı bir yaklaşıma doğru evrildiğini ve halkın beklentilerine daha duyarlı bir siyaset anlayışının ön plana çıkacağını gösteriyor. Özellikle EYT ve mülteciler gibi kritik konularda alınacak yeni kararlar, sadece ekonomik ve sosyal anlamda değil, siyasal anlamda da önemli değişimlere yol açabilir.