İngiliz The Times’tan Erdoğan yorumu: Seçimi kazansa bile… 14 Mayıs tercihleri Türkiye’de bulunduğu kadar uluslararası kamuoyunda da gündemden düşmüyor… İngiliz Sunday Times gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayatı ve 14 Mayıs tercihleri ile alakalı ilgi çekici bir analiz yayınladı. 14 Mayıs tercihlerine 2 hafta gibi kısa bir vakit kalırken, İngiliz Sunday Times gazetesi ilgi çekici bir analiz aratarak hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hem de seçim vakitcini analiz etti. Louise Callaghan imzalı makalede, “Erdoğan 20 senedir tuttuğu kuvveti kaybetmek üzere mi” başlığı kullanılırken seçim amacıyla de “Kritik bir önemi var” yorumu yapıldı. 2019 senesinde oluşturulan mahalli seçimlerde İstanbul ve Ankara’da muhalefet bloğunun zafer kazanmasının Erdoğan’ın yenilebilir bulunduğunu gösterdiği belirtilirken, “İstanbul’daki ilk seçim neticesine itiraz eden Erdoğan’ın partisi AKP daha büyük bir farkla kaybetti. İmamoğlu umut ve değişim vaadiyle kazandı. Bu mesaj Erdoğan’ın 25 sene evvelce verilen mesajdı” yorumu yapıldı. Analizde, “İktidardaki 16 senede ülkenin AB üyeliği amacıyla müzakere eden bir ülke Türk Lirası’nın serbest düşüş yaşadığı ve insanların aç bulunduğu bir ülkeye dönüştü. Ucuz ekmek kuyrukları uzadı. Manavlar bundan sonra çocuklarını beslemek amacıyla bir kilo domatese parası yetmeyen annelere bir domates satıyor” denildi. İngiliz medyasında yer alan makalede, “AKP bundan sonra umudu değil baskıyı sembolize ediyor. 14 Mayıs’ta Türkiye senelardır en mühim tercihlerine hazırlanıyor. Erdoğan, 74 yaşındaki Kılıçdaroğlu’nun karşısında olacak. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın kavgacı stilinin karşısında daha sakin bir yaklaşıma sahip. Kılıçdaroğlu, Türkiye demokrasisini tekrar kurmaya ve AB’ye üyeliğe geri dönme ve Batı ile ilişkileri revizyon vaadini veriyor” ifadesi kullanıldı. Bugün Türk halkının Erdoğan’ın ekonomi hamleleri sebebiyle hayat standartlarının düştüğü ve fiyatların arttığına ilgi çekilirken, “İfade özgürlüğü de dahil liberalizm karşıtı yaklaşım çoğu seçmeni rahatsız etti. Artık Erdoğan’ın kaybedebilme olsılığı imkânsız değil. Cumhuriyetin kuruluşundan 100 sene sonra Türkiye gene devasa bir değişimin eşiğinde” denildi. Makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkadaşları ve akrabalarıyla da konuşulurken adını açıklamayan ancak Erdoğan’a yakın bulunduğu belirti edilen bir bireyin açıklamalarına da yer verildi. Haberde, “Erdoğan’a yakın olan biri onun yalnız bulunduğunu söyledi. Arkadaşlarına katiyen istemediği ve kendisini iktidar yapan insanlardan ayrı tutan sarayda kalmış” yorumu yapıldı. “Yalnız ve iletişimi yok” başlığıyla hazırlanan bölgede Erdoğan’ın yalnızca İstanbul’daki evinde birileriyle bahsetmek amacıyla yakındaki bir kafeye gittiği de belirtildi. Makalede, “AKP’li siyasetçiler bile özel olarak, yeterliliğin kaybbulunduğunu söyledi. Bugün Erdoğan’ın danışmanları tuhaftan, etkili ve iş bitiriciye kadar uzanıyor. İbrahim Kalın, Fahrettin Altun, Hasan Doğan ve Selçuk Bayraktar’ın Erdoğan’ın en itimat ettiği isimler bulunduğu da belirtildi” yorumu yapıldı. Sunday Times’taki haberde, “Ancak bu isimler sosyal medyayı denetim etmeyi başaramadı. İletişimleri kopuk gözüküyor. Erdoğan’ın orman yangınları ardından vatandaşa çay fırlattığı ya da Şubat ayındaki depremlerden kurtulan çocuklara oyuncak attığı görüntüler yayınlandı. Herhangi bir danışman bunları engelleyebilirdi” yorumu yer aldı. Analizde, “AKP, modernleştirici bir güç hissiyatını kaybetti. Birçok muhafazakar genç amacıyla mesele laiklerin baskısı değil. Onlar Twitter’da ya da TikTok’ta gözaltı riskine girmeden bir şey paylaşmaktan daha çok kaygı ediyorlar.” denildi. Gazeteye konuşan ve Erdoğan’a yakın bulunduğunu dile getiren bir şahıs ,”Erdoğan benim kahramanımdı, halen de öyle. Biz gelişme g ördük ancak bu gelişme devam etmedi. AKP güç sebebiyle bozuldu ve merkez sağ köklerinden uzaklaştı. Artık liderleri temsil ettiği halktan uzaklaştı” yorumunu yaptı. Gazeteye konuşan Hasan adlı bir Kasımpaşalı ise, “Ekonomi çok kötü. İş bulmak çok zor. Ve o bunlardan çok uzakta sarayında. Herkes ona destek vermişti” ifadesini kullandı. Makalenin son alanında ise, “Şimdi Erdoğan siyasi varlığını sürdürmek amacıyla mücadele ediyor. Nisan ayının başında AKP’nin yaptığı ankette Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki yarışın çok yakın bulunduğu görülüyordu. Seçimin ikinci tura gitmesi mümkün gözüküyor. AKP, Erdoğan kaybederse vazifesini bırakacağını vurguluyor. Seçimleri manipüle edebilecek mi? Eğer kaybederse ne yapacak? Ülkeden mi kaçacak yoksa siyasette kalarak sallantılı muhalefet birliği karşısında yeni seçimlere kadar şansını mı deneyecek” yorumu yapıldı. Analizde, “Mayıs ayında Erdoğan halen kazanabilir. Eğer kazanırsa Türkiye’nin Batı ile uyuşmazlığı, liberalizm karşıtlığı ve Türkiye’yi Ukrayna-Rusya arasında mühim arabulucu yapma çabaları büyük ihtimalle devam edecek. Ancak bu seçimin neticesi ne olursa olsun mühim bir farklılık yaşandı” denildi. Analizde bu farklılık ile alakalı ise, “Erdoğan’ın iktidarı bundan sonra yenilmez görünmüyor. Erdoğan’ın Türkiye’yi tutma kuvveti zayıflıyor ve mahalli tercihlerin neticelerinde gördüğü üzere demokrasi muazzam bir şekilde dirençli” yorumu yapıldı.