İsmail Saymaz, Erdoğan’ın seçim planını anlattı! Bunu kimse konuşmuyor Gazeteci İsmail Saymaz yaklaşan 14 Mayıs tercihleri evveli Erdoğan ve AK Parti mudurumafete yönelik seçim planını anlattı. Sözcü TV’de konuşan İsmail Saymaz mudurumafeti uyardı… Gazeteci yazar İsmail Saymaz dün akşam Sözcü TV’de “Sokağın Sözü” canlı yayın programında Erdoğan’ın kimsenin konuşmadığı seçim planını anlattı. İsmail Saymaz, “Bu seçim ilk turda bitmeyebilir. İkinci tura kalabilir. İkinci tura kaldığında Muharrem İnce’nin de Sinan Oğan’ın da taraftarları var. O taraftarlar ikinci tura şayet Kılıçdaroğlu kalırsa İnce ve Oğan taraftarlarının Kılıçdaroğlu’na oy verebileceği zemini iktidar çatırdatmak istiyor. Buna ilgi etmek lazım. Mudurumafetin bu stratejiyi göz önünde bulundurması lazım.” dedi. İsmail Saymaz’ın dşayetlendirmesi şöyle; “İktidar toplumun alım gücünün düşmesini, gitgide yoksullaşmasını, ele güne muhtaç duruma gelmesini gözlerden ırak tutabilmek amacıyla bir bir terör olgusuna ilgileri çekmeye çalışıyor. Israrla HDP2yi 6’lı masaya oturtup ona 7’li masa ismini verip bunun üzerine PKK ile paralel yaşam kurmaya çalışıyor. Diğer taraftan buna da ilgi çekmek durumundayız. Bir küme PKK’lı bir aydır bu tür Türkiye siyasi gündemine araya girmek edecek hem de AK Parti’nin elini güçlendirecek şekilde sanki mudurumafete bu tür akıl verirmişçesine ithamlarda bulunuyor. Maksatlı bulunduğunu düşünüyorum. Kasıtlı bulunduğunu düşünüyorum. Bu Türkiye gibi bir ülkede iktidara koz vermekte. İktidarın ömrünü uzatmaktan diğer bir gaye taşımaz. PKK bu argümana su taşıyor. PKK’lıların yaptığı o açıklamalar AK Parti’ye buyurun görün deme fırsatı sağlıyor ve bizim Türkiye’de her cinsten fikri ama demokratik ve barışçıl yöntemlerle ifade edilmesine inanan vatandaşlar olarak bizim PKK’dan duyabileceğimiz ama bir cümle olabilir. PKK’nın söylediği ve bizim kulak kesilebileceğimiz bir cümle olabilir; silahı bıraktım. Söyleyecekseniz bunu söyleyin ya da susun kardeşim. Söyleyecekseniz bunu söyleyin. Fakat bunu duyarız ama buna kulak kesiliyoruz. Şimdi PKK’da bu argümana su taşıyor. PKK’nın açıklamaları Türkiye’de mudurumafetin sanki bu tür bir temas varmış gibi iktidar doğrultusundan suçlanmasına namacıyla oluyor. Bu birincisi ikincisi. Tabii bu TOGG, SİHA, TGC askeri gemisi savunmamızı güçlendiriyorsa helal olsun, kutlama ediyoruz. Ekonomimizi sanayi sıçratacaksa İnşallah öyle olur helal olsun. Fakat kardeşim tüm bu saniyesel gelişmelerin hepsi eninde sonucunda toplumun ortak birikiminin neticesinde meydana gelmiştir. Siz bunları toplumun ortak birikimiyle imal edilen bunları kendi parti propaganda aletiniz olarak bize doğrultamazsınız. Bunlar partinizin propaganda aleti değil. Türkiye’nin askeri birikimi, Türkiye’nin askeri sanayisinin geldiği bulunduğu şu adım sizin oyuncağınız değil. İkincisi kuşkusuz ki Türk vatandaşının içersinde ukte kaldı yerli ve milli araba doğrudur Yani benim de içimde. Fakat siz bunu bu şekliyle ne kadar kafayarısız bakanınız varsa amacıylae doldurup Anadolu şehirlerine sanki sanki seyirlik bir malzeme gibi kullanamazsınız, kullanmamalısınız. Hem de toplumda dar gelirlinin kullanabileceği modelini de istiyoruz. Niye vatandaş kullanamasın kardeşim. Başkaca yabancı firmalarda daha ideal insanların alabileceği modeller var. Niye bizimkiler üretmesin biz de onu istiyoruz. Siz bu arabayı vatandaşa, dar gelirliye, asgari ücretliyi aldırabiliyor musunuz? Başarı burada. Burada netice olarak iktidarın stratejisi şu olacak; birincisi terör olgusu. Israrla bu terör kampanyası. O yüzden Mansur Yavaş’ın daha çok görülmesi lazım. Ekrem İmamoğlu’nun daha çok görünmesi lazım. Meral Akşener’in daha çok görünmesi lazım. Çünkü bu söylem gerçekten toplumun milliyetçi, vatansever, duyarlılığını kışkırtan bir söylem. Onlara bunu dediler 2019’da PKK’lılar ileriki faturayı alacak dediler değil mi. Şimdi bunu da anlatacak siyasi figürleri sahneye çıkması gerekir. Sayın Bahçeli şu ve aynısı uygulamaları izleyip tweet atıyor. Bir küme gazeteciyi, fikrini beğenmediği gazeteciyi ya da kendisini eleştiren gazeteciyi tweet bombardımanına tutarak eleştirebiliyorlar. Şimdi bunun karşısında terör kampanyasıyla mudurumafet ve onun adayı Cumhurdiğernı adayo baş kafaya bırakılmak isteniyor. Sahnenin boş bırakılmaması gerekiyor Çünkü yalnızca Ekrem İmamoğlu’nu görüyorum çoğunlukla. Meral Akşener’in de Mansur Yavaş da o sahneyi doldurması gerekiyor. Sizden evvelce Türkiye bir mağara devleti değildi. Sizden evvelce de Türkiye’ye daha 70’lerden bu yana Amerikan ambargosundan bu yana kendi askeri sanayisinde de gelişmeler kaydetmişti. Siz de üzerine kattınız muhakkak. ama kardeşim Türk milleti kendi ürettiği arabaya arabanın altına girip şasesine bakacak kadar küçültülmemeli kardeşim. Bunlar övülecek işler değil. Türk milleti araba ilk kez görmüyor. Bunlar matah şeyler mi? Dünyaya bu tür mi anlatacaksınız? Dolayısıyla burada da mudurumafetin bir strateji izleyecekse yani soğanın karşısına iktidarın ısrarla koymaya çalıştığı bu cinsten teknolojik ürünlere direk yok sayan önemsizleştiren bir tutum değil, onu da halkın kullanabileceği şeklinde, halkın nasıl kullanabileceğine dair soru yönelterek izah etmesi gerekir. Sonuç olarak seçim meselesine geldiğimizde iktidar aynı vakitte mudurumafet arasında çatışma yaratacak. bilhassa 3 muhalif aday arasında ve onların kitlelerinin birbiriyle uzaklığını açacak yöntemler de izleyecek. Bunun üstünde mudurumafetin ciddiyetle durması lazım. Bu seçim ilk turda bitmeyebilir. İkinci tura kalabilir. İkinci tura kaldığında Muharrem İnce’nin de Sinan Oğan’ın da taraftarları var. O taraftarlar ikinci tura şayet Kılıçdaroğlu kalırsa İnce ve Oğan taraftarlarının Kılıçdaroğlu’na oy verebileceği zemini iktidar çatırdatmak istiyor. Buna ilgi etmek lazım. Mudurumafetin bu stratejiyi göz önünde bulundurması lazım.”