HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun karma eğitimle alakalı skandal açıklamalarda bulundu. Yapıcıoğlu, “Laiklik ile ulusin bozukluğu vardır, zira bu ulus laikliğin nasıl uygulandığını görmüştür.” dedi. Yapıcıoğlu, Laiklik ve karma eğitim ile alakalı değerlendirmelerde bulundu. Karma eğitim dayatmasından vazgeçilmesi gerekliliğini savunurken birtakım skandal açıklamalara imza attı. Yapıcıoğlu’nun konuşmalarından birtakım detaylar şu şekilde; *Laiklik ile ulusin bozukluğu vardır, zira bu ulus laikliğin nasıl uygulandığını görmüştür. Laiklik bu memlekette, din düşmanlığı olarak uygulanmıştır. Laiklik bu memlekette; ulusin kılığına, kıyafetine Kur’an’ına, ezanına, namazına, camisine, iş hayatına, eğitim hayatına karışmıştır. *Millet, inancını hayata yönelik talep dile getirildiğinde birilerinin, ‘laiklik elden gidiyor’ diye bağırıp çağırdığını ulusin tüm istiklal alanını yalnızca bu kelimelerle sınırlamaya çalışanları da görüyor ve ibretle onları seyrediyor. *Milletin tarihine cahil, örfüne yabancı, inancına düşman, ama kendisini asıl olarak gören azgın bir azınlık var. O azgın azınlık laikliği devamlı bir silah olarak kullanıp; kendi inancını hayataya çalışan, ibadetini yerine getirmeye çalışan bilhassa mütedeyyin Müslümanlarla uğraşıyorlar. *Ama bir rahibenin kılık kıyafeti onları tiksindirmez. Böyle bir anlayışla bizim ve ulusimizin kuşkusuz ki bozukluğu vardır. Birçok ülkenin karma eğitim modelinden vazgeçtiğini bildiren Yapıcıoğlu, “Bugün tüm dünyada karma eğitimin zararları tartışılıyor görülüyor. ‘Biz karma eğitimi getirdik. Bu sistemle bayan ve erkek eşitliğini sağlayacaktık ama kız çocukları daha çok ezilir oldu, istismar edilip daha çok saldırılara maruz kaldılar. Öyleyse acaba biz kız çocuklarımıza yapmış bulunduğumuz bu haksızlıktan nasıl döneriz, nasıl yine bu okulları ayıralım’ diye tartışıyorlar.” dedi. Dünya ülkeleri karma eğitim modeline son verirken, Türkiye’deki karma eğitim dayatmasını yapanların ideolojik davrandığını savunan Yapıcıoğlu, şu şekilde konuştu: *Onlar tartışırken bizimkiler münakaşa gereksinimi bile duymuyorlar. Çünkü tamamiyle ideolojik nedenlerle karma eğitimi savunuyorlar, duruman de aynı çizgideler. *Birisi ‘yahu şu karma eğitim modelini çokça dayattınız, mecburi duruma getirdiniz, ama biz bundan çok yarar elde edemedik, gelin bunu tartışalım.’ dediğinde yada ‘kendi çocuğunu karma eğitime göndermek isteyen varsa o şekilde göndersin, ama öte doğrultuda kendi kız çocuğunu ya da erkek çocuğunu karma olmayan; kız çocuğunu kız, erkek çocuğunu erkek okuluna göndermek isteyen varsa onların bu seçimine de saygı duyalım; ya da deneyelim, bakalım eğitimde başarı seviyesi yükseliyor mu, pedagojik olarak? *Bu daha iyi mi daha kötü mü bunu ölçelim?’ derse, buna karşı bilimsel hiçbir şey söylemezler. Sadece ‘vay yobazlar sizi, bu yaptığınızda laikliğe aykırıdır! Asla biz size bunu yaptırmayacağız!’ diyorlar. *Bunlar da işte kendisine demokrat, bilimselci diyorlar ya da bilimsel çalışmalara değer veren dogmatik olmayan şahıslar olarak kendilerini tanıtıyorlar. Ama kendi kafalarındaki dogma, attıkları sloganlardan kaynaklı o kadar kalıplaşmış ki, onlara bir şey anlatamazsınız. Anlatsanız da kulakları kapalı bulunduğu amacıyla sizi duymazlar. *Duysalar da siz söylediğiniz amacıyla katiyen kavramak istemezler, anlasalar bile, haksız olduklarını yüzde yüz görseler bile, ideolojik saiklerinden kaynaklı daha çok gürültü çıkararak, sizin sesinizi bastırmak isterler ki, diğerleri doğrultusundan sizin sesiniz duyulmasın. *Halbuki şu ilmi bir hakikattir ki; karma eğitim en çok kız çocuklarına zarar veriyor. Örneğin haylaz bir erkek çocuğunun durulması amacıyla yanına bir kız çocuğu oturturlar. Kız çocuğunun ne olacağını düşünmezler. ‘Hele bir o erkek çocuk uslu olsun da yanına bir adet kız çocuğunu ona kurban edelim’ derler. Karma eğitimin özcesi budur. Karma eğitimden vazgeçilmesi gerekliliğini bildiren Yapıcıoğlu, Japonya’nın da karma eğitimi sürdürmediğini şu sözlerle anlattı. *Örneğin Japonya İslami hassasiyetlerinden ya da laiklik karşıtlığından kaynaklı mı kız okulları açıyor? Pek çok ülkede bu var. *2012 senesinde partimiz kurulduğu vakit yazdığımız parti programımızda yer alan şu şekilde bir konu var: Diyoruz ki; isteyen kendi çocuğunu yalnızca erkeklerin ya da yalnızca kızların okuduğu okula gönderebilmelidir. *Karma eğitim dayatmasından vazgeçilmelidir. Karma eğitimi herkese dayatmayın kardeşim! Şu anda ‘Kız İmam Hatip ve Erkek İmam Hatip okulları’ var. Lise okuduğum devreye kadar da ‘Meslek Liselerinde’ kızlar ve erkeklerin okulları ayrıydı.