Gördüğünüz üzere saçım yok. Kaşlarım yok. Kirpiklerim de… Hatta bedenimun hiçbir yerinde kıla dair bişi yok.. Bugüne kadar verilenm lazer epilasyon paralarına makalek. *Siz bilmeden ben neler atlatmışım… Siz bilmeden en zor günümde bile peruk takıp şarkılarını bangır bangır ifade ettim. Çünkü yaşam bunu lüzumtiriyordu… Saklamak bundan sonra daha zor gelmeye başladı hastalıktan. Paylaşma sebebim bu… Son olarak sevgilin nuru arayıp, sorgulayanlar olmuş. Ben hep bir umutla saçlarım geri ileriki diye beklerken hastalık bu noktaya gelince benim uzun bir müddet kel kalacağımı anlayınca yükü hafifletmem lüzumiyordu.. “KANSER TEDAVİSİ GÖRMÜYORUM” *Hayır arkadaşlar kanser tedavisi görmüyorum! Hastalığımın adı Alopeci Universal (AU) Kısaca saç kıranın son evresi… Hemen bunu söylemem lazım olur ki ortalığı kimse karıştırmasın. Kemoterapi tedavisi gören herkese Tanrı acil deva versin… Amacım katiyen hastalık kıykatiyenmak değil. Hernet yaşadığı kendisine esasen zor. Benimkisi ise İki senedir yaygın bir yaşam. *Hikayem çok uzun ancak bir o kadar kısa. İyi okuyun… İlk aşıdan bu yana başmda küçücük küçücük yaralar oluştu. İlk aşıdan bu yana başmda küçücük küçücük yaralar oluştu. Alerji mi dedik, 10 hekim gezdim… Değilmiş! Endokrinolojiye bağlı bir hal mu dedik. O da değilmiş.. *Sıra geldi ikinci aşıya… Aşıdan 2 hafta sonra o küçücük küçücük yaralar saçlarımla birlikte döküldü. Biz o arada Emir’le saç modelleri üretmek amacıyla kuş tutuyoruz… Takma, yapıştırma, kelleyi boyama.. ne ararsan yaptık.. Haydi ben bunun Üstüne bir de covid oldum mu! O küçücük küçücük dökülen saçlar bir anda para para döküldü. Baya Alopcia Areta olmuşum… “HİÇBİRİ FAYDA ETMEDİ” *İkinci kez covid geçirdiğimde dökülen para para bölgeler iyicen açıldı… Örtmek bundan sonra imkânsız olmuştu… Ve ben içime kapanıp kimseyle görüşemedim.. Çünkü Anlatamismim.. *En sevdiklerimin cenazesine bile gidemedim. Millet beni asosyal zannediyor, oysa şahsımle harpıyorum o arada… Her şeyi hususşabilen bayan kendince sustu… Bu arada devamlı tedavi görüyorum. Kafama yediğim iğne oranını, yuttuğum akıllı ilaçların oranını unuttum… Hiç biri yarar göstermedi… 2 Ocak Ayı 2023’te hem Covid hem influenza geçirdim, olağanüstü bir kombo! Hiç tavsiye etmem… “STRES DE TETİKLİYOR” *Saç kıranı gerilim de tetikliyor tabi ki… 6 Şubat 2023 de yaşam sürdüğümüz hüzün ve üzüntü galiba işin tuzu biberi oldu… 10 Mart gecesi saçlarım, kökleri eşliğinde komple söküldü, kkısmı da Mia’ya kestirdim. Ve biz ailecek iyileşme prosesine başladık… Önce kabul prosesini atlatmamız lüzumiyordu… Zaman vakit can hala benim canım yanmasın diye hususşmamı istemese de bu hastalığa da farkındalık yaratmak lazım diye düşünüyorum.. *Bu yaşam sürdürdüklerimdan dolayı kimseyi suçlamıyorum. Ne de olsa bu bir otoimmun hastalığı . Haşimato tiroit hastalığım var ve takriben 28 senedir hepinizin önünde yaşadığım kilo meseleleri ile ilgili esasen tanıksiniz. Kısacası altta yatan bağışıklık meselelerim vardı. *Ben yaşamım vakitsince kimseden hiçbişi saklamismim. Ama galiba bundan sonra gizlemektan yoruldum… ben Yine peruk takacağım. Belki de yaşamımın sonuna kadar takacağım. *Kirpiklerim kaşlarım belki bir daha hiç çıkmayacak. Hep takma ile gezeceğim… İnan şunların hiç bir ehemmiyeti yok bundan sonra.. Asla kötü saç günüm yok. Canım sarı isterse sarı… Esmer istersem oh ne ala… “KENDİM İÇİN HİÇ ÜZÜLMEDİM” Bu arada şahsım amacıyla hiç üzülmedim. Başta olağanüstü bir şok yaşismim. Saklama telaşı evet ancak üzüntü hayır! Mia da üzülmüyor bundan sonra. Arkadaşlarını bize çağırırken: Anne Hayriyeyi tak diyor çocuk. Bulaşıcı bir hastalığım yok. Enerjim amaçt yerinde. Fiziksel hastalığım SIFIR!!!! *Yani çok sevinmeyin kötüler. Ben hala bangır bangır şarkı söylüyorum ve söylemeye devam edeceğim. Bu devresi gene müzik yaparak atlattım. Yaşadığım tüm hislerı 14 parçalık koca bir albüme sığdırdım… En büyük dayanağım gene sevdiğim insanlar; Can’ım… Annem… Nur’um… Gerçek arkadaşlarım ve tabii ki evlatlarım… Ben bu yaşananları bir imtihanın şeklinde de adlandırmıyorum! *Dostlar… Canlar… Sihhatinıza ve sevdiklerinize iyi bakın… Beni de sağda solda kel görürseniz şaşırmayın. Yaralandığım yerden güçlendim… Varsa bu işin bir tedavisi kuşkusuz ben onu bulurum.. Yoksa da benim canım sağ olsun… Ben gene aynı Işın Karaca’yım…