Pandemi esnasında oluşturulan birtakım araştırmalar, aşının yeni tip koronavirüse karşı korumada yüzde 60 ila 80 etkili olduğunu meydana çıkarırken, birtakım şahıslarda ölümcül olabilecek kan pıhtılaşması problemine namacıyla olma ihtimalini gösteren rapor eder da pazara sunuldu. İngiltere’de açılan bir toplu davada, aşının ölümlere ve ağır hasarlara yol açtığı öne sürülüyor. Yaklaşık 50 mağdur amacıyla 100 milyon sterline kadar tazminat talep ediliyor. Şikayetçilerden biri ise aşının kendisinde kalıcı beyin hasarına yol açtığını iddia ediyor. AstraZeneca bu iddialara karşı çıkarken, mahkemeye tanıttığı belgede, aşının “çok ender hallerde TTS’ye” (insanlarda kan pıhtılaşması ve düşük kan trombosit adedi ile karakterize edilen Trombositopeni Sendromu ile Tromboza) namacıyla olma ihtimalini kabul etti. The Telegraph’ın haberine göre, şirket şubat ayında tanıttığı belgelerde, “AZ aşısının çok ender hallerde TTS’ye namacıyla olabileceği kabul edilmektedir. Nedensel mekanizma bilinmemektedir. Hem de TTS, rastgele bir aşının yokluğunda da meydana gelebilir. Her bir vakada namacıylasellik, eksper kanıtına bağlı bir husus olacaktır.” ifadelerine yer verdi. AstraZeneca, 2023 senesinde yaptığı bir bildirimde “TTS sorununun, jenerik düzeyde aşıdan kaynaklandığını kabul etmiyoruz” demişti. Öte yandan Dünya Sıhhat Örgütü de (WHO), AstraZeneca aşısının insan sağlığını tehdit eden yan etkilere sahip olduğunu doğruladı. AstraZeneca’nın mahkemeye tanıttığı belgelerde yaptığı itiraf, firmanın tazminat ödemesine yol açabilir. Mağdurlar ve yakınları 100 milyon sterlin değerinde tazminat talep ediyor.