Türk basınının deneyimli isimlerinden Posta Gazetesi köşe yazarı Rauf Tamer, geçirdiği kalp krizi neticesi 86 yaşında hayatını kaybetti. Posta Gazetesi köşe yazarı Rauf Tamer, geçirdiği kalp krizi neticesi 86 yaşında hayatını kaybetti. Tamer günümüz köşe makalesını teslim ettikten bir vakit sonra evinde kalp krizi geçirdi. Sıhhat ekiplernin müdahalesiyle Ulus’taki Liv Hospital’e götürülen Tamer hastanede oluşturulan müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. RAUF TAMER KİMDİR Rauf Tamer, 1937 senesinde Sivas’ın Suşehri eyaletinde doğmuştur. Annesi Rayiha Tamer ve babası Talat Tamer’dir. İlkokulu Gemlik’te okudu. Ortaokulu İstanbul’da okudu. Bursa Erkek Lisesinden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Rauf Tamer, gazeteciliğe Üniversite öğrencisi iken 1959 senesinde Cumhuriyet gazetesinde spor muhabirliği yaparak başladı. Daha sonra Ekspres, Tasvir, Yeni İstanbul, Halka ve Olaylara Tercüman, Hürriyet, Bayram, Sabah, Star, Dünden Bugüne Tercüman, Bugün ve Posta Gazetesi’nde gazeteciliğe devam etti. 1968 senesinden sonra Tercüman gazetesinde “Sözün Kısası” köşesinde yazdı. Yazılarından yaptığı seçmeleri kitap olarak da yayımladı. 2000 senesinde adı bir davaya karışınca Sabah gazetesinden ayrıldı. Rauf Tamer, İlkay Tamer ile evlidir. Emir Tamer (d.1976) isminde oğlu vardır. 2010’da Burhan Felek Basın Hizmet Ödülüne layık görülen gazeteciler arasında yer almıştır. Eserleri: Pazar Kahvesi/Birkaç Resim Düzene Çekidüzen/Kavgamız Solun Namusu Taş, Baş ve Aş Öbür Taraf Sözün Kısası SON YAZISI BUGÜN ‘LANETLEYEREK’ BAŞLIĞIYLA YAYINLANDI İnanın, şu Netanyahu zulmü ile ilgili makale yazmaya bundan sonra utanıyorum. Söyleyecek laf kalmadı. Lanet olsun. *** Dünyada gaddarlığın yanı sıra, pişkinliğin, utanmazlığın ve yalancılığın tavan yapıp, tavanı da delip, göklere yükseldiği, diğer hiçbir hadise hatırlamıyorum. *** Fotoğraflara bakamıyorum. Soykırım haberlerini dinleyemiyorum. Yazı yazmak üzere masaya oturduğumda sinirden titriyorum… Ulan ben ne şekil gazeteciyim diye söyleniyorum… Vallaha bu hadise beni hasta etti. Çok sevdiğim müzik sesine bile dayanamıyorum. *** Yılların birikimi olsa gerek… Bu zulüm yeni değil ki… Yıllardır var… Var ama bu derece şerefsizce olanını hiç görmemiş ve duymamıştık. Filmlerde bile rastlamadık… Kitaplarda bile okumadık. Bu nedir böyle? – Muasır uygarlık midir? Bu mudur sahi? Şampiyon Amerika. Uzay fatihi. *** Netanyahu anlayışı bir de Türkiye’ye laf atıyor. Yahudi vatandaşlarımıza Türkiye’yi terk etmelerini telkin ediyor. Bizden tek çivi sökemez… Tek Yahudi vatandaşımız bile Türkiye’yi terk etmez… Ama biz İsrail’deki Yahudilere “Orada hayatınız tehlikede, buyurun Türkiye’ye” desek, büyük bir deplasman başlar. Deneyelim mi? *** Bizden huzurlu ülke yoktur. Sevgili Atatürk esasları öyle dayanıklı kurmuş ki, dünyanın mutsuz ülkelerindeki insanlar amacıyla Türkiye şimdi bir cennet. Cumhuriyet’in 100’üncü senesine 9 gün kala, Atatürk’e olan minnet ve şükran duygularımızın doruğundayız. Not: Joe Biden İsrail’e gitti ve patronuna ABD’nin bağlılığını bildirdi… Birbirlerine pek yakışıyorlar. Öyle ki, İngiltere bile yabancı kaldı.
