hava Parçalı Bulutlu
DOLAR 32,1762 % % 0.2
EURO 34,9410 % % 0.15
GRAM ALTIN 2.247,13 % % 0,15
ÇEYREK A. 3.674,06 % % 0,15
BITCOIN 2.264.818 % 4.222
SON DAKİKA

Ekrem İmamoğlu’ndan Kötü Haber Geldi Buna Herkes Çok Üzülecek

Son dakika haberi: İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile alakalı, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde şartları oluşmayan bir firmaya ihale verilmesiyle alakalı “ihaleye fesat karıştırma” suçundan, 3 senedan 7 seneye kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ihbar eden olarak İçişleri Bakanlığı, sanık olarak ise Ekrem İmamoğlu ile Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam yer aldı. İddianamede, 29 Aralık 2015’te “Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi” ihalesi sırasında, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı bulunduğu, başka sanıkların ise belediyede müdür ve personel olarak vazife gerçekleştirdikleri anımsatıldı. Beylikdüzü Belediye Başkanlığı doğrultusundan oluşturulan söz hususu ihalede, sanıkların düşünce ve eylem birliği amacıylade hareket ettikleri değerlendirilen iddianamede, “Sanıklar ihale alıcısı bir firma lehine ama kamu zararına namacıyla olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliliğine ya da koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve öneri edilen malları, şartnamesinde belirti edilen niteliklere sahip olmadığı durumda, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye alabilmek eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsüne haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 lira çoktan para ödemesine ve sonuçta 250 bin 86 lira tutarında kamu zararına namacıyla olarak üzerlerine atılı ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçunu işledikleri anlaşılmıştır.” denildi. İddianamede, alınan bilirkişi raporuna yer verilerek, “İdare doğrultusundan yasaa aykırı şekilde yüklenici ile ek sözleşme yapıldığı, yükleniciye KDV dahil 250 bin 86 lira tutarında haksız çok ödeme yapılarak kamu zararına sebep olunduğu”nun raporda belirleme edildiği aktarıldı. Sanıkların üstüne atılı “ihaleye fesat karıştırma” suçunun parasal ve manevi unsurlarının oluştuğu dile getirilen iddianamede, alakalı firmanın ihaleye katılmak amacıyla yeterlilik koşulunu sağlayamadığı durumda ihaleye kabul edildiği anlatıldı. İhalenin bu firma lehine sonuç vermesi ile ortaya gelen durumda, sanıklar doğrultusundan ihale alıcısının öneri zarfında yeterlilik koşulunu sağlayan belgelerin bulunduğunu kanıt edemedikleri belirti edilen iddianamede, sanıkların yalnızca vazifelerini ihmal ettikleri ya da kasıt olmaksızın hevesli firmanın yeterlilik koşulunu sağlamadığının sehven gözden kaçırıldığına dair savunma gerçekleştirdikleri ama bu savunmaların hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu kaydedildi. Sanıklar doğrultusundan teknik şartnamede açıkça belirti edilen niteliklere sahip olmayan firma lehine ihalenin sonuçlandırılması eyleminin suç teşkil ettiği dile getirilen iddianamede, sanıkların katılım koşulu ile teknik şartnamede aranan kriterleri sağlamadığı sabit olan alakalı firmanın bu halini düşünce ve eylem birliği amacıylade hareket etmek amacıyla başka ihale heveslilerinden gizleyerek ve ihale heveslilerini Hataya düşürmek amacıyla suçun parasal öğesinin gerçekleştiği aktarıldı. İddianamede, “Soruşturmaya husus oluşturulan ihale sürecinde işin sürdürebilirliği noktasında ihaleye katılım koşulu ile teknik şartnamaye yeterlilik koşulunu ilk aşamada dahi sağlayamayan firmanın lehine ihalenin sonuç vermesinın bir neticesi olarak, firmanın yönetim ile yaptığı 19 Şubat 2016 tarihli sözleşmenin 14/3. maddesine açıkça aykırı şekilde firma lehine olacak şekilde ama yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak ek sözleşme yapılması ile doğan zarar, kamu zararı olarak kabul edilmelidir.” belirlenmesi yapıldı. İddianamede, sanıklar Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam ile alakalı “ihaleye fesat karıştırma” suçundan 3’er senedan 7’şer seneye kadar hapis isteniyor. Yargılama Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesinde yapılacak. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile alakalın açılan davayla alakalı sosyal medyadan bir açıklama yaptı. İmamoğu paylaşımında şu ifadeleri kullandı; Yaklaşık 8 sene evvelce Beylikdüzü Belediyesi’nde gerçekleşmiş bir ihale sebebiyle yeni bir yargı süreci başladığını öğrendim. Oysa bu dosya seneler evvelce müfettişlerce incelenmiş ve Danıştay’a gönderilmişti. Danıştay idari yönden incelemesini tamamladı ve mesele görmedi. İhale işlemlerinde imzam dahi sahip olunan değil. Hem de lüzum İçişleri Bakanlığı lüzum Danıştay 1. Dairesi kararında hakkımda rastgele bir belirleme, suçlama ya da değerlendirme yapılmadı. Buna rağmen, zorlama bir suç yaratılmaya çalışılmakta. Hakkımızda illa bir şey bulmak isteyenler şimdi hususyu yargıya taşımış. Her ne hikmetse 2 senedir savcılıkta bekleyen dosya, bir anda davaya dönüşmüş. Bu kötülüklerin nerelerde planlandığını bundan sonra 86 milyon çok iyi biliyor. Not: Bu oyunun görünen imzası gene malum müfettişe ait. Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, 14 Aralık 2022’de İmamoğlu’nun “kamu vazifelisine karşı vazifeinden kaynaklı hakaret” suçundan 1 sene 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar vermişti. Mahkeme, sanığın bu eylemi basın önünde alenen işlemesi sebebiyle artırıma giderek, İmamoğlu’na verdiği cezanın 1 sene 9 aya çıkarılmasına hükmetmişti. İmamoğlu’nun bu eylemi “kurul durumunda çalışan kamu vazifelilerine karşı” işlediğine düşünce getiren mahkeme, sanığın 2 sene 7 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasını karara bağlamıştı. Mahkeme, İmamoğlu ile alakalı TCK’nin “Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” hususunu sahibi olan 53. maddesinin uygulanmasına hükmetmişti. Davaya dair lüzumçeli kararda, sanığın söylediği her sözün bütün Türkiye’de ve vatan dışında, basın vasıtasıyla rahatlıkla duyulduğuna vurgu yapılarak, “Takip edilen sanık doğrultusundan bu şekilde, hakaret suçunun işlenmesi sebebi ile esas ceza belirlenirken TCK’nin 125/1-3-a maddesinde öngörülen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilerek, esas ceza alt sınırdan uzaklaşılmak sureti ile belirlenmiştir.” ifadesine yer verilmişti. Sanığa verdiği cezada artırıma gidilme amaçlarinin sıralandığı lüzumçeli kararda, İmamoğlu’nun üstüne atılı suçu, seçimle alakalı en üst kurul olan ve yüksek yargı organı kabul edilen YSK üyelerine karşı işlediğine işaret edilmişti. Bu amaçla TCK’nin alakalı maddesi uyarınca cezada yarı seviyesinda artırıma gidildiğinin altı çizilen lüzumçeli kararda, burada ceza artırım seviyesi belirlenirken, seçim hususu ile alakalı en üst kurul olan ve yetkilerini Anayasa’dan alan YSK üyelerine karşı suçun işlenmiş olması sebebi ile artırım seviyesinın alt sınırdan uzaklaşılarak yapıldığı kaydedilmişti. Kararda, İmamoğlu’nun suça husus sözlerinin muhatabının YSK üyeleri bulunduğunun “duraksanmayacak şekilde açık” bulunduğuna işaret edilerek, “Bu hususta sanığın yapmış bulunduğu savunma, yani sözlerin muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bulunduğu hususunun ileri sürülmesi, karşılıklı hakaret sebebi ile cezadan kurtulmaya yönelik olarak tasarlanan bir savunma olarak değerlendirilmiştir.” ifadesine yer verilmişti.

12 Ocak 2023 - 18:03

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.